19 Mayıs 2014 Pazartesi

Soma Katliamının Hesabını Sormazsak Aldığımız Nefes Haram Bize!


13 Mayıs 2014 bundan sonra unutulamayacak bir tarih olarak kazındı, hem aklımıza hem de vicdanlarımıza. Soma’da yüzlerce işçi kardeşimizi sistemin, hükümetin yüzünden yitirdik. Öldürdüler bizi, her sene binlercemize yaptıkları gibi yine birilerimizi öldürdüler.

Daha fazla para ve kâr uğruna, alınmayan güvenlik önlemleri nedeniyle geleceğimizi yok ettiler. Yüzlerce baba, yüzlerce kardeş, yüzlerce eş, yüzlerce evlat, yüzlerce can... İnsan "nefes alıyorum" diyebilmekten bile utanıyor artık. Nasıl dayanılır ki bu acıya, nasıl katlanır ölümlere? Bizden her sene çalınan canlara nasıl bir bedel ödenebilir ki? Çocuk, genç, yaşlı demeden öldürdüler bizi, öldürüyorlar. Hiçbir değerimizin olmadığı bu kapitalist düzende yok ediyorlar bizi. Susturuyorlar, daha fazla kazanmak uğruna hepimizi katlediyorlar. Umurlarında bile değil.

Çok kızgın ve üzüntülü günler yaşıyoruz, bunların hesabını sormadığımız sürece yaşamaya da devam edeceğiz. Çünkü kapitalizm, biz onu yok etmediğimiz sürece her zaman kendi düzenini sürdürmek için yeni çıkış yolları bulacaktır.

Bir lokma ekmek için saatlerce, güvencesiz çalışma ortamlarında hayatlarını yitirenleriz biz. Çocuklarımızın ve kendi geleceğimiz için sabah akşam demeden, yorulma nedir bilmeden ter döken işçileriz biz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir dünya için sürekli üreten işçiler, emekçileriz biz. Sırtımızdan milyonları kazananlar, bizleri açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediyor. Onlar fildişi kulelerinden dünyayı yönetirken, bizler sefalet içinde soğuk ve açlıkla mücadele ediyoruz.

Soma bugüne kadar gerçekleşmiş en büyük işçi cinayetidir. Soma bugüne kadarki vicdanlarımızın en büyük sesidir. Soma bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşanmış en büyük acıdır.

Her şeyi unutturduğunu sanan burjuva devlet, yaşadığımız acıyı unutturacağını sanıyorsa fazlasıyla yanılıyor. Bizler ne Roboski’yi, ne Reyhanlı’yı, ne Gezi’yi ne Soma’yı unutacağız, ne de unutturacağız! Bizler bir ölürsek de bin doğarız yeniden.

Sokaklardır artık bizim evimiz, parklar ve bahçelerdir. Susmayacağız, korkmayacağız sizden, düzeninizden. Yığsanız da binlerce polisinizi bizler sizden daha da güçlüyüz. Bizler Deniz’in, Ali’nin, Ethem’in Berkin’in ruhunu taşıyoruz. Bizler devrimcileriz, bizler katlettiğiniz her canız. Bizler işçiyiz. Sömürü sisteminin yok olduğunu görmeden de aldığımız her nefes bize haramdır.

Vazgeçersem mücadeleden, vazgeçersem sokaktan, vazgeçersem haykırmaktan vazgeçersem konuşmaktan, vazgeçersem savaşmaktan, bir kez olsun korkarsam senden VİCDANIM KURUSUN!

İstanbul’dan İMD’li bir kadın işçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder