13 Mayıs 2014 bundan sonra unutulamayacak
bir tarih olarak kazındı, hem aklımıza hem de vicdanlarımıza. Soma’da yüzlerce
işçi kardeşimizi sistemin, hükümetin yüzünden yitirdik. Öldürdüler bizi, her
sene binlercemize yaptıkları gibi yine birilerimizi öldürdüler.
Daha fazla para ve kâr uğruna, alınmayan
güvenlik önlemleri nedeniyle geleceğimizi yok ettiler. Yüzlerce baba, yüzlerce
kardeş, yüzlerce eş, yüzlerce evlat, yüzlerce can... İnsan "nefes alıyorum"
diyebilmekten bile utanıyor artık. Nasıl dayanılır ki bu acıya, nasıl katlanır
ölümlere? Bizden her sene çalınan canlara nasıl bir bedel ödenebilir ki? Çocuk,
genç, yaşlı demeden öldürdüler bizi, öldürüyorlar. Hiçbir değerimizin olmadığı
bu kapitalist düzende yok ediyorlar bizi. Susturuyorlar, daha fazla kazanmak uğruna
hepimizi katlediyorlar. Umurlarında bile değil.
Çok kızgın ve üzüntülü günler yaşıyoruz,
bunların hesabını sormadığımız sürece yaşamaya da devam edeceğiz. Çünkü
kapitalizm, biz onu yok etmediğimiz sürece her zaman kendi düzenini sürdürmek
için yeni çıkış yolları bulacaktır.
Bir lokma ekmek için saatlerce, güvencesiz
çalışma ortamlarında hayatlarını yitirenleriz biz. Çocuklarımızın ve kendi
geleceğimiz için sabah akşam demeden, yorulma nedir bilmeden ter döken işçileriz
biz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir dünya için sürekli üreten işçiler,
emekçileriz biz. Sırtımızdan milyonları kazananlar, bizleri açlık sınırında
yaşamaya mahkûm ediyor. Onlar fildişi kulelerinden dünyayı yönetirken, bizler
sefalet içinde soğuk ve açlıkla mücadele ediyoruz.
Soma bugüne kadar gerçekleşmiş en büyük
işçi cinayetidir. Soma bugüne kadarki vicdanlarımızın en büyük sesidir. Soma
bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşanmış en büyük acıdır.
Her şeyi unutturduğunu sanan burjuva
devlet, yaşadığımız acıyı unutturacağını sanıyorsa fazlasıyla yanılıyor. Bizler
ne Roboski’yi, ne Reyhanlı’yı, ne Gezi’yi ne Soma’yı unutacağız, ne de
unutturacağız! Bizler bir ölürsek de bin doğarız yeniden.
Sokaklardır artık bizim evimiz, parklar ve
bahçelerdir. Susmayacağız, korkmayacağız sizden, düzeninizden. Yığsanız da
binlerce polisinizi bizler sizden daha da güçlüyüz. Bizler Deniz’in, Ali’nin,
Ethem’in Berkin’in ruhunu taşıyoruz. Bizler devrimcileriz, bizler katlettiğiniz
her canız. Bizler işçiyiz. Sömürü sisteminin yok olduğunu görmeden de aldığımız
her nefes bize haramdır.
Vazgeçersem mücadeleden, vazgeçersem
sokaktan, vazgeçersem haykırmaktan vazgeçersem konuşmaktan, vazgeçersem
savaşmaktan, bir kez olsun korkarsam senden VİCDANIM KURUSUN!
İstanbul’dan İMD’li bir kadın işçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder