22 Kasım 2013 Cuma

Pres Makinası ve İşçinin "Kaderi"



Merhaba ben özel bir şirkette metal isçisiyim. Tahmin edeceğiniz üzere işyerinde çalışma şartlarımız çok kötü, belli bir düzen yok, iş çıkışında kim ölmüş kim kalmış umurlarında değil. Uyarı levhaları asılı, fakat levhalarda yazılı olan malzemeler yetersiz. Örneğin kaynak maskesi varken koruyucu giysi yok.
Aramıza bir hafta önce katılan bir arkadaş oldu, kapak bölümünde çalışıyor. Diğer işçiler gibi işe yeni girdiği için haliyle tecrübesiz, fakat bu bilinmesine rağmen dün pres makinasına verildi. İşin ilginç yanı, kırk yıldır orada çalışan adam malzeme tutarken, daha bir hafta önce işe giren adam da presin başında. İş kazası olsun olmasın zaten  yeni gelen işçiyi prese vermek akıl kârı değil, haliyle de öyle oldu.
İşe yeni giren arkadaş preste malzeme basarken sağ kolunu iki yerden prese sıkıştırıp iki yerden kolu kırıldı. Hatalar zincirinin son halkası olan işçi daha fazla hataya dayanamayıp kopuyor. Arkadaşı hemen ameliyata aldılar, durumu ciddi. Gelelim patronun olaylardan sonraki tavrına… Gerçi ben hiç şaşırmadım ya neyse! Bugün on çayında ustabaşı bizleri koyun gibi sıraladı, işlerin yoğunluğundan giriş yaptı, ay sonuna kadar mesaide olduğumuzun "müjdesini" verirken, dünkü iş  kazasını da "kader"e bağladı. Amma kaderciymişiz, herkeste bir şey olacağı varmış ki oldu havası. Bir Allahın kulu da bu preslerin güvenlik sensörlu olanları var, ondan olsaydı bu hadise gerçekleşmezdi demiyor.
Yani sizin anlayacağınız bozuk düzende sağlam çark olmaz. İş kazalarını, daha doğrusu iş cinayetlerini ve bunun gibi diğer sorunları ortadan kaldırmak için örgütlenmeliyiz. "Sen Ben Birleşelim", anla benim kaderci kardeşim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder