2015 yılının Mayıs ayında
Renault'ta başlayan faşist Türk -Metal çetesine karşı yapılan eylemler, metal
sektöründe fırtına etkisi yarattı. Türk-Metal birçok kalesini kaybetti. Tofaş
Çelik-İş'e geçti. Birçok fabrika ORS, Mako, Coşkunöz sendikasız şekilde sürece
devam etti. Hareket biraz sönümlenince patronların işçi kıyımları ve
baskılarıyla Türk-Metal birçok fabrikaya geri geldi. Hareketin ilk kıvılcımının
atıldığı Renault Türk-Metal'den kurulduktan sonra, Birleşik Metal-İş’e toplu
şekilde geçiş yaptı. İşveren alttan alta Türk-Metal'i desteklese de Renault
işçilerinin faşist Türk-Metal çetesine karşı kararlı duruşu hiç bitmedi.
Sendika eğitimlerine, konvoylar halinde, flamalarıyla işçi disiplinini bozmadan,
ilk günkü birlik ve beraberliği bozmadan katıldılar. Türk-Metal temsilcileri 25
Kasım tarihinde Renault'ta bölümleri dolaşmaya kalktılar. İşçilerin Türk-Metal
temsilcilerine yanıtı gecikmedi. 08/16, 16/24, 24/08 vardiya çıkışında işçiler
toplu şekilde Türk-Metal'i protesto etti. İşçiler adına yapılan açıklamada: "Biz
Renault işçileri üzerinde herhangi bir temsili kalmamış olmasına rağmen,
Türk-Metal temsilcileri bugün fabrikada temsilci edasıyla bölümleri dolaşmaya
kalktılar. Aldıkları yanıt budur: "Biz Renault işçileri olarak Türk -Metal
temsilcilerinin bölümlere girip yüzsüzce aramızda dolaşmalarına izin
vermeyeceğiz. Türk-Metal temsilcilerinin yeri, Türk-Metal'deki ağalarının
yanıdır."
Protesto boyunca "Türk-Metal
dışarı, Türk-Metal gidecek dertler bitecek! Her yer Renault her yer
direniş!" sloganları atıldı. Faşist Türk-Metal çetesi bir kez daha boyunun
ölçüsünü almıştır. Renault işçilerinin kararlı mücadelesinin bir meyvesi
olarak, 4 Aralık günü kendi şubeleri olan 5 Mayıs Renault şubesinin açılışını
gerçekleştirdi. Türk-Metal'e geri dönen birçok fabrikada daha önceki yıllarda
gerçekleşmeyen bir uygulama hayat buldu. İlk kez Türk-Metal yetkili olduğu
işyerlerine temsilci seçimi için sandık kurdu. Yapılan seçimlerin önemli bir
çoğunluğunu, sendika yönetimine muhalif direnişlere katılmış olan adaylar
kazandı. Bu durum faşist Türk-Metal çetesine karşı hâlâ var olan öfkenin diri
olduğunu göstermektedir.
Renault'un
Özel Önemi ve 5 Mayıs Şube Seçimleri
Renault’un metal fırtınanın
başlangıç yeri olması ve Türk-Metal'den kurtulan ilk fabrika olması nedeniyle
metaldeki direnişinin öncü işyeri pozisyonundadır. 2017'de yapılacak MESS ile TİS
görüşmeleri döneminde, Renault'un elde edebileceği zafer birçok fabrikaya ilham
kaynağı olacak düzeydedir. Birleşik Metal-İş'in Renault'ta elde edeceği zafer
diğer metal sektöründeki işçilerin toplu şekilde BMİS'e geçişi için mıknatıs
görevi görecektir. Renault, BMİS için hayati bir sınav yeri olacaktır. Renault
işçileri 5 Mayıs şubesinin, Ocak ayında yapılacak olan seçimlerine
hazırlanmaktadır. 17 kişinin belirleneceği seçimlerde ilk beşe girenler şube
yönetimini oluşturacak, diğerleri ise fabrikadaki temsilcilik görevlerini
alacaktır. İşçilerin yeni sendikalarından beklentileri, her şeyin şeffaf
olması, işçinin onayı olmadan hiçbir karar alınmaması. Yani işçilerin hiçbir
bürokratik uygulamaya tahammülleri yok. BMİS'te yeni bir bürokratik kast görmek
istemiyorlar. Bir diğer tartışma konusu ise, seçimlerin nerede yapılacağı?
İşçiler seçimlerin fabrikada yapılmasını istiyor.
Sonuç
Yerine
Metal fırtınayı başlatan
Renault'ta faşist Türk-Metal'in yok denecek kadar az üyesi kalmıştır. Ezici
çoğunluk BMİS'te örgütlenmiştir. Her şeye rağmen yasal olarak yetki hâlâ
Türk-Metal'dedir. BOSCH'takine benzer bir geri dönüş süreci yaşanmaması için, işçi komiteleri aracılığıyla örgütlülük
güçlendirilmelidir. Yasal olarak 2017 yılına dek, Türk-Metal'in imzaladığı
satış sözleşmesi geçerli olsa da, yeni sözleşme için 2017 beklenilmemelidir. Fiilî
meşru mücadele yolu benimsenip, satış sözleşmesini yırtan ara bir sözleşme
yapma yolları aranmalıdır.
Renault merkezli metal fırtına,
işçi sınıfının mücadele tarihinde sendika bürokrasisine karşı gelişmiş en
etkili pratiklerden biridir. Patron ve devlet güdümlü sendikacılığa vurulmuş en
ağır darbedir. Renault işçilerinin ana öznesi olarak kurulan 5 Mayıs şubesi
önemli bir mevzidir. İşçilerin yönetim ve karar sürecinin tek öznesi olma
talebi ileri bir adımdır. Lakin şu unutulmamalıdır: Yalnızca sendikanın tüm yönetiminin
işçiler tarafından seçilmesi tek başına bürokrasinin yeşermesine engel olmaz.
Bunun için sendikanın karar ve işleyişinin tüm aşamasında işçilerin ana özne
olması gerekmektedir. Bunun aracı da işçi
komiteleridir. İşçi komitelerinin asıl işlevi bugün sendikal harekette
çarpıtılarak ele alınmaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi: "İşçi
komiteleri bugün Türkiye sendika hareketinde işyeri örgütlenmesi sırasında
uygulanan bir yönteme indirgenmiştir. Sendikal örgütlenme sırasında bu süreci
hızlandırmak ve bir sistematik içerisinde gerçekleştirmek için işyerinin tüm
departmanlarında örgütlenme komiteleri kurulur. Sendikal örgütlenme süreci
zafer kazanınca bu komiteler kendini işyeri temsilcisine bırakır. İşyeri
temsilcisi kimi zaman işçiler tarafından seçilir, kimi zaman sendika tarafından
atanır. İşyeri temsilcisinin misyonu, artık işçinin sorunlarını ve taleplerini,
patron temsilcisine ve sendika yönetimine bildirmektir. İşyeri komitelerinin
sürekliliğinin sağlanması işçilerin doğrudan demokrasi yoluyla sendikal
yönetimde ve işleyişte söz sahibi olmasını da sağlar. Bu yolla işçiler sendikanın
izleyeceği politikalarda, merkezî kampanyalarda da belirleyici özne konumunda
olur. İşyeri komiteleri sendikanın karar organı haline geldiği ölçüde
bürokrasinin hayat bulması engellenmiş olacaktır. Kendi temsilcilerini
kendilerinin seçtiği, istedikleri zaman geri çağırabilmeleri, sendika
çalışanının aldığı ücretin ortalama bir işçi maaşını geçmediği ölçüde
sendikalar işçi sınıfının öz örgütü olacaktır.[1]
Asgari ücrete gelen zam
oranıyla, fabrikalarda asgari ücret üstü olan işçilere gelecek zam oranının
aynı düzeyde olmaması, işyerlerinde ücret karmaşası yaratma potansiyeli
taşımaktadır. Bu durum ciddi bir tepki potansiyeli taşıdığı gibi yeni işe
başlayan ve uzun yıllardır çalışan işçiler arasında bir bölünme yaratma
potansiyeli de taşımaktadır. Bu durumda asgari ücrete gelen zam miktarı tüm
işçilere aynı oranda yansıtılması talebi etrafında oluşturulacak birlik,
metalde yeni bir hareketlilik döneminin önünü açma potansiyeli taşımaktadır.
Metal sektöründe birçok işyeri
gözünü Renault'a dikmiştir.
Renault'ta elde edilecek
kazanımlar metal fırtınayı estiren işçilere moral ve ilham kaynağı olacaktır.
Metal sektöründe birçok işyeri 2017 MESS dönemine odaklanmış durumdadır. 2017
sözleşme yılını beklemeden bugün metal sektöründe işyeri komiteleri ve
fabrikalar arası komiteler kurmak, metal işçilerinin mücadelesinin geleceği
için en önemli silahtır.
Bursa'dan İMD'li Bir İşçi
Notlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder