Yaşadığın
dünyaya, tüm haksızlıklara
gözünü
kapamak, nereye kadar!?
Gerek
internetten gerek diğer kanallardan oldukça duyurusunu yaptığımız tiyatro
etkinliğimizi Cumartesi günü gerçekleştirdik.
İşçi Mücadele Derneği olarak tiyatroya
katılımın yediden yetmişe olması ve bu tür faaliyetlerin yapılmasının çok
önemli olduğu düşüncesindeyiz. Biz işçiler, sistemden kaynaklı olarak, sanatsal
faaliyetlere yok denebilecek kadar az zaman ayırabiliyoruz. Ve bu nedenle zaman
buldukça oyunlara geniş kapsamlı katılım çağrısı yapıyoruz.
Oyun,
tiyatronun farklı bir türü olan pandomim olma özelliği taşıyor. Konuşmak yerine
vücut hareketleriyle birçok şey anlatmak çok zor bir iş olsa gerek. Oyun,
toplumda bizlere açıktan, gizliden yapılan tüm baskılar, ifade özgürlüğünün
kısıtlanması, farklı bir milletten azınlık olarak yaşamanın zorlukları, bulunduğun
yerde kendi dilini konuşamama sıkıntısı ve toplumdaki bireyin ne ihtiyacı varsa
ona ulaşamama sıkıntısı işlenmiş. Bir birey olmanın getirilerini, bu sistemin
nasıl dışladığını bizlere iyi bir şekilde anlatmış.
Oyundaki
en çarpıcı nokta birçok özgürlüğü kısıtlanmış insanın seyircilere bakarak “sen
hayatın için ne yapıyorsun? Bir şeylerin farkında mısın?” sorusunu
yöneltmesiydi. Bunu yapmak bir açıdan insanları kendine getirip çevresinde olup
bitenlere karşı kayıtsız kalamayacağını çok güzel bir şekilde hatırlatıyor. Öte
yandan oyun, bu sistem değiştirildiği takdirde aslında ne kadar yaşanılası bir
dünyada olduğumuzu da aktarmış.
Tiyatro
bitiminde oyuncu arkadaşlarla kısa bir söyleşi yaptık. Yapılan bu faaliyetin
daha çok yaygınlaştırılması sınıfımıza daha çok ulaştırmamız gerektiğini
konuştuk.
Bu
ülke 19 Ocak 2007’de gazeteci Hrant Dink’i kaybetti. Bizler devrimciler olarak
işlenen cinayetin faşistler tarafından yapıldığını, bunun arkasında devlet
olduğunu biliyoruz. Bu saldırıyı kendileri bile gizleyemediler. Her şey o kadar
açık ve iğrenç bir şekilde ortaya serildi ki, karakolda çekilen fotoğraflar, mahkeme rezaleti bir yana ülkenin
faşist sanatçıları olay üzerine şarkı yapma cesareti gösterip anahaberlere
çıkıp söylediler. Biz bunları unutmadık, unutmayacağız. Öfkemiz gün geçtikçe
artıyor!
Bizler
işçi sınıfı olarak sisteme karşı militanca mücadele eden, insanca yaşamı savunan
tüm yoldaşların yanındayız. Hrant Dink cinayetinin takipçisiyiz.
Կեցցէ՝ժողովուրդներու եղբայրութիւնը: (Yaşasın halkların kardeşliği!)
Բոլորս Հայ ենք, բոլորս Հրանտ ենք: (Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz
Ermeniyiz!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder