24 Temmuz 2014 Perşembe

Direnişteki Nestle İşçilerinden Mektup Var-2


Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş’in örgütlü olduğu Bursa Karacabey’deki Nestle işçileri, kendi hazırladıkları bir taslak TİS metni bulunmasına rağmen, sendikalarının, patronun istediği başka bir TİS’e imza atması nedeniyle, hem patronlarına hem de sendika bürokratlarına karşı mücadeleye başladı. Bunun üzerine 28 işçi, patron ve sendika bürokratlarının işbirliği nedeniyle işten atıldı. Aşağıda, bir başka Nestle işçisinden gelen mektubu olduğu gibi yayınlıyoruz



Çalışma Arkadaşlarıma



29 Mayıs 2006 tarihi itibariyle kendini sendika ilan eden bu kuruma her ay alınterim ile kazandığım rızkımdan olur da bir gün işim düşerse diye para ödedim. Gel zaman git zaman 2014 yılı Ocak ayında koltuk sevdalısı bir şube başkanının seçimine muhalefet olan bir grup üye işçinin seçimde oy kullanacakların demokratik olmayan yollarla belirlenmesine itiraz etmeleri ve bu gidişe dur demek istemeleri için üyelerinden imza toplamaları sonucu,  alakam olmayan bir olayda sendika yönetiminin ve yandaşlarının ismimi işyeri yönetimine suçlu olarak lanse etmeleri sonucu işyerimden ihtar aldım. Bunca yıl ilk defa savunma yazdım ve ilk defa ceza aldım.

Bu süreçte “ey sendika neredeydin?” diye soruyorum. Aradan geçen altı ayda ağzımdan çıkan tek kelime, beni ne toplu sözleşme ne zam ne süreç ilgilendirir oldu. Buna bütün çalışma arkadaşlarım da şahittir. Ama ne hikmetse benim adım yine yönetime arıza çıkartan kişi olarak lanse edildi ve işyerinden önce uzaklaştırma (25 Haziran), sonra da tazminatsız çıkış (1 Temmuz 2014) aldım.

Bu zamandan bugüne kadar Öz Gıda-İş sendikasından bir tek yöneticiye dahi gidip en ufak bir sürtüşmem ve bir tek lafım dahi olmadı. Ama gelinen son noktada, ey Öz Gıda-İş sizlere soruyorum: Ben cüzzamlı mıyım ki bu telefonum bir kez dahi çalmadı? Kardeşim bir ihtiyacın var mı demek ya da bir geçmiş olsun demek bu kadar zor muydu ki? Bunca sene beni savunsun diye para ödediğim kurum, cebinize koyduğunuz paralar helal mi diye düşündünüz mü? Bunca zaman sustum. Ama insana dokunuyor be arkadaş!

Şimdi ey çalışma arkadaşlarım! Ey ekmeğimi suyumu paylaştığım dostlarım! 28 tane baba 28 tane eş 28 tane evlat kapının önündeyken siz bu sendikaya güvenmeye devam mı edeceksiniz? Bu kadar vefasız insanlara hesap sormayacak mısınız? 

Ben sizi tanıyorsam, ki hepiniz olmasa da birçoğunuz vicdan sahibi ve vefakar insanlarsınız. GEREĞİ NEYSE YAPIN. Bu bir mesai arkadaşınız olarak, benim sizden son ricamdır. Kimseyi üzmedim, kimseyi kırmadım, siz de beni kırmayın... 

Hepiniz Allah'a emanet olun. Geleceğinizi de şimdiden düşünüp adımınızı atın. Ben yandım siz de yanmayın.

GEREĞİNİ YAPIN...

Nestle'den direnişçi bir işçi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder