Derneğimizin
düzenlediği yaz kampı boyunca hayatımdaki en güzel günleri geçirdim.
Kamp yaparken
yoldaşlarım ile doğadan kopuk sistemin içinde kendimizi biraz da olsa doğayla
buluşmuş hissettik.
Yoldaşımın çay ocağında yaptığı çorba şelalesi
ve hazırlanışında bizzat bulunduğum kahvaltıyı İstanbul’un en iyi yerlerinde
bile tadamazdım.
Kampın sonunda
gerçekten hüzünlenmiştim ve kamptan yeni tanıştığım yoldaşlarımın sevinci ile
ayrıldım. Kampın başında bir daha gelir misin buraya deselerdi ‘’Yok ya gelmem.
Gezilip görülecek bir sürü yer var‘’ derdim, ama şimdi yoldaşlarımla tekrar gitmenin
yolunu gözlemekteyim.
Kampta
herkes elinden gelenin en iyisini yaptı. Kahvaltı ve yemek hazırlayan, uçurtma
uçuran, bağlama ve darbuka çalan, sunum yapan, çöp toplayan, masaları kuran tüm
yoldaşlarımın ellerine sağlık.
Üç gün
süren kampımız doğa, sanat, samimiyet, yoldaşlık, paylaşım kavramlarını içimizde
hissettiren yaşam alanımız oldu.
İlk günden itibaren kampta kolektif ve komünal bir yaşam oluşturmaya
çalıştık. Bunu pratik olarak sergilediğimizi ve gezi ruhunu yaşattığımızı
düşünüyorum. Emeği geçen bütün yoldaşlarıma teşekkür ediyorum.
İstanbul’dan Militan bir
liseli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder