Donnelley uluslararası alanda faaliyet gösteren ve
Amerikan sermayeli bir matbaa. 400 işçinin çalıştığı fabrika 12 Ağustos 2014
günü işçiler tarafından işgal edilerek öz yönetime geçildi. İşgalin nedeni fabrikanın
yasadışı bir biçimde ve işlerin iyi gitmediği yalanıyla kapatılması.
Donnelley’in çokuluslu bir şirket olmasına ve kendi
internet sitelerinden de gururla duyurdukları biçimiyle karlarına kar
katmalarına rağmen, Buenos Aires yakınlarındaki matbaayı kapatacağını
açıklamasının arkasındaki neden orada çalışan sınıf bilinçli işçilerden
kurtulma çabası. Ekonomik durumunun kötü olduğu bahanesini kullanarak 123
işçiyi işten atacağını ve fabrikayı kapatacağını açıklayan Donnellley
patronunun asıl amacı şuydu: Fabrika içerisinde örgütlü bir güç olarak mücadele
eden işçilerden kurtulmak! Zira işçilerin önemli bir kesimi PTS (Sosyalist İşçi
Partisi) üyesi.
Bu taktik hepimize pek çok örnekten tanıdık geliyor,
dünyanın her yerinde sermayenin, burjuva hukuğunun sağladığı avantajlardan
yararlanarak çok yüksek kar oranlarına rağmen fabrikaları kapatabildiği ve
onlar açısından “sorun ortadan kalktığında” yeniden açtığı ya da daha kuralsız
çalışılan başka ülkelere taşıdığını biliyoruz.
Türkiye’deki binlerce örnekten birkaçını hatırlamakta
fayda var: Philips’in Gebze’deki fabrikası 2008 yılında 40 milyon Euro’nun
altında(!) cirosu olan fabrikalarını kapatma kararı aldığı gerekçesiyle
Birleşik Metal-İş’in güçlü bir örgütlülüğünün olduğu Gebze fabrikasından
kurtulmaya çalışmıştı. Fabrika işgali ve yürütülen mücadeleye rağmen istediğini
elde eden Philips, kapatmanın ardından fason atölyeler yoluyla Türkiye’deki
üretimini sürdürdü.
2014 yılında Greif çuval fabrikası işçileri kurdukları
komiteler yoluyla karar alarak fabrikayı işgal etti, temel talepleri fabrikanın içindeki
taşeronlardan kurtulmaktı. Mücadele etmekte
kararlı işçilerin gücünün farkında olan Greif patronu işçilere saldırmak için
elinden gelen her şeyi yaptı. Sonunda sendika bürokratlarının ve burjuvazinin
kolluk kuvvetinin desteğiyle onları fabrikadan uzaklaştırdı. Yine, sendikalaşan
işçilerden kurtulmak isteyen Beşiktaş Belediye’sinde Beltaş işçileri de
bugünlerde patronlarınaa karşı mücadele ediyorlar.
Bu listeyi uzatmak elimizde ancak özetle şunu
söyleyebiliriz: bizden çaldıklarıyla zengin olan patronlar sınıfı, o
zenginliğin sağladığı hareket kabiliyeti ile örgütlü işçilerden kurtulmaya
çalışıyorlar.
Bu nedenle Donnelley işçilerinin verdiği yanıt çok
önemli: işgal ve öz yönetim. Donnelley işçileri burjuvaziye ve tüm işçi
kardeşlerine haykırıyor: Üreten bizleriz
ve bunu nasıl yapacağımızı kontrol edecek ve ürettiklerimize el koyacak patronlar
olmadan da üretebiliriz. İşte tam da bu yüzden Arjantin’deki Donnelley tüm
dünya işçi sınıfına yol gösteriyor.
Yaşasın enternasyonal dayanışma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder