27 Ağustos 2014 Çarşamba

İMD'nin Troçki Yoldaşı Anma Etkinliği Üzerine



İşçi Mücadele Derneği tarafından düzenlenen devrimci önder Troçki'yi ölüm yıldönümünde anma etkinliği üzerine düşüncelerimi kaleme alma arzusundayım.

Öncelikle, böyle bir etkinliği yaşadığımız nesnel ve öznel koşulların sürecinde değerlendirmek önem taşımaktadır. Dünya genelinde etkisini gösteren kapitalist krizin altıncı senesinde, sınıf mücadelelerinin arttığı ama devrimci parti krizinin ve emperyalist çağda burjuvazinin kendi içindeki çıkar çatışmalarının ürünü olarak karşı devrimci hareketlerin de arttığı bir süreçte Troçki'yi sahiplenmek devrimci bir duruştur.

Bizim birincil görevimiz Troçki'nin bize miras bıraktığı geçiş programı temelinde, burjuvazinin hizmetkarları olan burjuva partilerine, oportünistlere, sosyal şovenistlere, uzlaşmacı sendikal bürokrasilere karşı işçi sınıfının sınıf bağımsızlığını savunmak ve onu iktidara götürecek olan Leninist parti modeliyle devrimci çalışmalar yapmaktır. Bu açıdan Ekim Devrimi'nin örgütleyicisi ve Lenin’le birlikte önderi, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, Petersburg Sovyeti'nin başkanı, Dördüncü Enternasyonal'in kurucusu, Stalinizmin Marksizmi yozlaştırma pratiğine karşı sürgünlerine rağmen, hayatını devrime ve Marksizme adayan, Lenin'in deyişiyle "en yetenekli Bolşevik" olan devrimci önder Troçki'nin mirasını sahiplenmek ve savunmak müthiş önem taşımaktadır.

Bu sebepten dolayı İMD'li yoldaşların etkinlik için verdiği her çabayı değerli buluyorum ve selamlıyorum. Dördüncü Enternasyonal'in hangi şartlar altında kurulduğuna göz atmak bile, bizlere Troçki'nin ve onunla beraber devrimci Marksistlerin işçi sınıfı için nasıl keskin bir mücadele verdiklerini anlamamızı sağlar:  Dördüncü Enternasyonal, Komintern içinde Lenin'in ölümünden sonra Stalinist bürokratikleşmeye karşı "Sol Muhalefet" adını taşıyan Bolşevik-Leninistlerin, Komintern içindeki uzun mücadele döneminin ardından enternasyonal işçi sınıfının yenilgi yıllarında kurulmuştur.

Alman faşizmi dünya üzerindeki en büyük örgütlü işçi sınıfını parçalamış, Franco'nun faşist birlikleri İspanya'da, Stalinizmin de ihanetlerinden destek alarak emin adımlarla ilerlerken, Çin'de emperyalist saldırılar yaşanırken, işçi devleti Sovyetler Birliği karşı devrimci bürokratik bir aygıtın ve onun temsilcisi olan Stalin'in elinde yozlaştırılırken, emperyalist savaşın ayak sesleri artarken, Troçkistler işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda devrimci süreç başlatma amacındaydılar.

Tabii Stalinizm iktidarı eline aldıktan itibaren, özellikle 4. Enternasyona’lin kurulma aşamasında Troçkistleri baskı aygıtları ile sindirme çabasındaydı. Bu süreçte birçok devrimci Marksist, Stalinist ajanlar tarafından katledildi. İkinci Dünya Savaşı sonrasında merkezcilik çelişkilerinden ötürü Dördüncü Enternasyonal yozlaşmış ve yıkılmış olsa da, onun programının güncelliği gerçektir. Bu uğurda Dördüncü Enternasyonal'in devrimci önderlik krizinin derinden hissedildiği dönemde, yeniden inşası en gerekli ihtiyaçtır.

Panelde gösterilen Troçki belgeseli birçok sebepten ötürü burjuva tarihçiler tarafından hazırlanmış ve sınıfsal temelden yoksun bireyselci temelde düzenlenmişse de, Troçki'nin hayatının önemli kesitleri belgeselde mevcuttur. Tabii ki bizler Troçki'yi tanımak ve Troçkizm'i öğrenmek isteyenlere Troçki'nin eserlerini okuyarak bu süreci başlatmaları gerektiği önerisinde bulunuyoruz.

Troçki, Marksizmi geliştiren bir devrimci önder olduğu kadar, edebiyatı kuvvetli bir yazardı da ayrıca. Bertolt Brecht 1931 yılında Troçki'yi "yaşayan en büyük yazar" olarak tanımlamıştı.

İMD'li yoldaşların belgeselden sonraki bölümde Troçkizm üzerine tartışmaları ve katılımcıların olumlu tepkileri önemlidir ve muhakkak derinleştirilmelidir. Özellikle Arjantin'deki Donnelley ve Lear mücadeleleri hakkında getirilen sorular, oluşan ilgi, beni epey memnun etti. Enternasyonalizmin en önemli özelliğinden birisi dünya üzerinde gelişen sınıf mücadelelerine kayıtsız kalmamak, yani onları savunmak ve sahiplenmektir. Bu olumlu izlenimi ben panel sırasında edindim.

Son söz olarak, Troçki üzerine politik ve sanatsal daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini belirtmek isterim, çünkü karşı devrimci hareketlere karşı, devrimci Marksizmin önderliğe ulaşabilmesi yolunda teorik ve pratik çalışmalar elzemdir. Troçki'yi savunmak, sınıfsız-sınırsız-sömürüsüz bir dünya düzenini, insanlığın asıl hikayesinin başlayacağı dönemi savunmaktır.

Devrimci selamlarımla,
                      
RIO'lu (Devrimci Enternasyonalist Örgüt) bir devrimci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder