18 Haziran 2013 Salı

Bir Kazlıçeşme Mitingi de Biz Yapalım, Bakalım Kim Yaman!



Malum, Gezi Parkı ve Taksim iğrenç bir operasyonla boşaltıldı. Artık NTV ve benzeri kanallar insandan "arındırılmış", polise barındırılmış park için “burada her şey normale dönüyor” diye yayın yapıyorlar. O günden sonra hareket dibe vurmuş olmasa da, bir ivme kaybetti.
Yine malum olduğu üzere, Gezi direnişi gibi kendiliğinden hareketler yükseldikleri hızla inişe geçmeye meyillidir. Bu yüzden, hareket daha fazla geri çekilmeden, hattâ sönümlenmeden somut öneriler sunulması gerekiyor.
Dünkü “grev” fiyaskosu (sendika bürokratlarının zevahiri kurtarması) da gösterdi ki, hareketin bir daha ve vakit geçirmeden bir araya gelmeye ve bu suretle kendi gücünü bir daha görmeye ihtiyacı var. Yoksa sayıca "marjinal"leşecek.
Arınç dünkü açıklamasında, “sıkıyorsa bir Kazlıçeşme mitingi de siz yapın”a getirdi. Biz İMD olarak diyoruz ki, Arınç'ın restine rest demeli ve Taksim Dayanışması bir an önce Pazar gününe Kazlıçeşme'ye "1.200.000 kişilik"(!) miting çağrısı yapmalıdır.  Kazlıçeşme’de iyi örgütlenmiş bir miting önerimizi bugün 10’daki Dayanışma toplantısında sunacağız.
Neden böyle bir teklif? Elbette Kazlıçeşme bir Taksim değil! Normalde Kazlıçeşme kabul edilemez olsa da, şu an hem sembolik açıdan anlam taşıyor hem de taktiksel açıdan.
Sembolik anlamı: Devlet ve belediye kaynaklarını kullanarak miting yapan AKP’ye “miting öyle yapılmaz böyle yapılır” mesajı verilir. Elbette ve kesinlikle Taksim/Gezi Parkı bırakılmamalı, ama böyle bir miting AKP’ye iki türlü yanıt olur: Mitingimize izin vermezse ikiyüzlülüğünü bir daha teşhir etmiş oluruz, verirse kitleselliğimizle güçlü bir tokat indirmiş oluruz!
Malum asker sokağa indi. “Askeri darbe mağduru” Arınç bastırmak için gerekirse orduyu da kullanacaklarını söylüyor. Taksim civarında görülen herkese terörist muamelesi yapılacağını bizzat Egemen Bağış açıkladı. Zaten görülen gözaltına alınıyor, kayıplar var: Baro’nun sadece İstanbul için verdiği gözaltı sayısı devletin tüm ülke için verdiği rakamdan fazla. Yani fiili olağanüstü hal var. Ama AKP’ye göre madem olağanüstü hal yok, “sadece belli yerler yasak”, o halde Taksim Dayanışması Kazlıçeşme’ye miting kessin, bakalım Kazlıçeşme’de bile demokrasi sadece AKP’ye mi zimmetli?
Taktik açıdan anlamı ise şöyle: Salı günkü “terör” tiyatrosu ve Cumartesi müdahalesinden sonra ürküp geri duran birçok çapulcu var. Bunu görmek zorundayız. Tepkisi devam etse de, birçok insan şu an ilk günlerdeki gibi sokağa inmiyor, yasadışı bir işe kalkışmak istemiyor ya da inancı azalmaya başladı. Kazlıçeşme mitingi gayet meşru bir eylem olarak hareketin esas devindirici gücü olan bu insanları yeniden harekete geçirecek ve yeni bir başlangıç olacaktır. Bazen ileri atlamak için bir adım geri çekilmek iyidir. Şu an tıkanıklık var. Taksim’den vazgeçmeyelim, ama Kazlıçeşme toplanma ve toparlanma noktası olsun.
Elbette bu öneriyi beğenmeyenler olabilir, ama o halde yukarıda bahsi geçen handikapları da dikkate alan somut önerilerle gelsinler. Örgütsüz insanlar bu onur direnişini yaşatmak için ellerinden geleni yapıyorlar, dün de “duran adam” eylemini başlattılar. Mücadelede kıdemli olan bizlerin bu tür eylemleri "pasifist" diye damgalayabilmesi için somut ve daha iyi önerilerde bulunması gerekiyor. Evlerden gözaltılar da başladı, acil adımlar şart, aksi takdirde çok geç olacak.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder