Sonda
söyleyeceğimizi başta söyleyelim, biz devrimciler, yani sadece Tayyip’e değil,
Tayyip’i ve Tayyipleri yaratan tüm sisteme karşı olanlar küfre karşıdır!
Can
Baba “Küfür burjuvazinin ağzında lağım çukurudur, işçi sınıfının ağzında açan
çiçektir” demiş, ama küfürlerin çoğu erkek egemendir, kadınları aşağılayıcı,
pasifleştirici niteliktedir.
Dahası
küfür iletişimi zorlaştırır, hani şu “haklıyken haksız duruma geçme”
saçmalığına benzer şekilde, haksızı sözde mağdurlaştırıp arkasındaki kitlenin
saflarını sıklaştırır. Ayrıca burada olduğu gibi bir siyasi mücadele söz
konusuyken (“Tayyip İstifa!”), talebi muğlaklaştırır.
Denilebilir
ki, her şeyi kişiselleştiren, ülke yönetmeyi sidik yarışına çeviren, önüne
gelene hakaretler yağdıran bir adama en çok da anladığı dilden seslenmek
“koymaz” mı?
Orası
öyle! Gerçekten de meydanda insanlar o kadar içten, inanarak, ağız dolusu
küfrediyorlar ki, bunun Tayyip’in dilindeki karşılığı “Men dakka dukka”dır,
yani etme bulma dünyası… Millete “ananı da al git” diyen, herkese sövüp sayan
bir başbakanın sonu böyle olur: Türkiye tarihinde hiçbir siyasetçiye olmadığı
kadar ağır küfürler ediliyor!
Ama
biz yine de sövmeden “yola devam” diyelim; bu dil, maazallah(!), bizi ona
benzetir! Zaten hiçbir küfür, örneğin “Şerefine Tayyip” gibi yaratıcı
sloganlar kadar onu vuramaz ve hiçbir küfür “Tayyip İstifa”yı gerçeğe
dönüştürmekten onu daha fazla acıtamaz!
AKP
hükümetini istifa ettirene kadar ve kaderimizi kendi elimize alana kadar
mücadeleye devam!
İşçi
Mücadele Derneği
2 Haziran 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder