30 Nisan
gecesi 11'e doğru Beşiktaş'taki yerimize onlarca TEM polisi tarafından baskın
yapıldı. Durumu önceden hissedince kapıyı kapattık.
Polisler kapı
önüne geldiklerinde defalarca "kafasına sık, kafasına sık" diye bağırarak
terörize etmeye çalıştılar, fakat bekledikleri etkiyi yaratamayınca sustular.
İçeri girdikten sonra herkesi
salona topladılar. Avukat çağırma hakkımızı engellemeye çalıştılar. Israr ettik. Direndiğimizi
görünce yalnızca Elif yoldaşımızın telefon kullanmasına izin verildi.
Ceplerimiz
boşaltıldı. Odalar darmaduman edildi. Çantaların tek tek kime ait olduğunu
sordular. İsim vermedik. Elif yoldaşımız "benim üstüme yazın" dedi.
Zaten en sonda bir tek onu gözaltına aldılar.
Avukatlar geldi, tutanak
tutuldu, hiçbir şey bulamadılar. Ama megafonumuzu markasına kadar tutanağa yazdılar. Kızıl
fularlar ve baretler bile alındı.
Bir
yoldaşımızın şeker hastası olan eşiyle görüşmesini engellemeye
çalıştılar.
Salondayken
kesinlikle moralimizin bozulmamış olması, 1 Mayıs havasına şimdiden girmiş
olmamız bazı polislerin sinirini epey bozdu.
Kadın polis
yoktu. Baştan rest çektik, kadınların üzerini arayamazsınız diye. Nitekim
arayamadılar.
Şu
an bir grup yoldaş Beşiktaş'ta, bir grup Vatan'da, bilgi aldıkça aktaracağız. Polis baskını
mücadele hırsımızı ve hıncımızı bilemekten başka bir şeye yol açamazdı, öyle de
oldu.
Derneğimize
polis baskınından sonra, yarın (bugün) Taksim'e gelemeyecek yoldaşlarımız da
(aile baskısı, mesai terörü vb) gemileri yaktık diyerek ne olursa olsun geleceklerini
bildirmeye başladılar!
Planımızda herhangi bir
değişiklik yok, "1 Mayıs 1 Mayıs alanında kutlanır!" diyerek Taksim'deyiz! Servis
güzergahlarımız ve saatlerimiz aynı, Beşiktaş'ta 9'da toplanmış olacağız.
Baskılar-Baskınlar Bizi
Yıldıramaz!
Kahrolsun AKP diktatörlüğü!
Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder