9 Ekim 2012 Salı

Trakya Tıp’ta TÖK Odası İçin Eylem



Trakya Üniversitesi öğrencileri olarak fakültemiz içinde bulunan TÖK (Tıp Öğrenci Kolu) odasının yeni rektörlük tarafından bilgisayar odasına çevrilmesini ve panomuzun sökülmesini 5 Ekim Cuma günü basın açıklaması; ardından alkışlar, sloganlar eşliğinde gerçekleştirdiğimiz yürüyüş ve dekanlık önündeki oturma eylemimizle protesto ettik. 


Odamız Eylül ayında boşaltılmış, TÖK panosu sökülmüş, odaya iki bilgisayar konulup artık bilgisayar odası olarak kullanılacağı söylenmişti. Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi’nde fazladan iki bilgisayara daha ihtiyaç yok, kütüphanemizde bir bilgisayar odamız zaten var. Haliyle bilgisayarların odayı TÖK’ten almak için, odanın alınmasının da TÖK’ü susturmak için bir bahane olduğuna ilişkin şüphelerimiz oluştu.
Mücadelemize dilekçe hazırlayıp öğrencilerden imza toplayarak başladık. 220 imza topladık. Bu süreçte rektörlükle görüşmeye çalıştık. Bir sonuç alamayınca basın açıklaması ve yürüyüşle 220 dilekçeyi dekanlığa teslim etmeye karar verdik. Cuma günü fakülte önünde toplandık. Basın açıklamasının ardından “Tıp Öğrenci Kolu susturulamaz”, “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları eşliğinde Tıp Fakültesi Dekanlığı’na yürüdük.
Dekanlık önünde yaklaşık 1 saat eylemimizi sürdürdükten sonra 220 dilekçeyi teslim etmek üzere Öğrenci İşleri’ne girmek istedik. Ancak, kapıda güvenlik görevlileri etten duvar örmüştü ve bize içeri ancak tek tek girebileceğimizi söylediler. Bu esnada çoğu arkadaşımız dersi olduğundan ayrılmıştı ve sayıca neredeyse güvenlikler kadar kalmıştık. Buna rağmen hep birlikte girmemizi istememeleri bizden ne kadar korktuklarının, gücümüzün büyüklüğünün bir göstergesiydi aslında. Bizi kendi öğrenci işlerimize almamaya hakları olmadığını söyledik. İşin daha da ilginç yanı kendi öğrenci işlerimize biz alınmıyorduk, ama içerde bir sivil polis vardı!
Bir arkadaşımız girip dekan yardımcısıyla görüştü ve neticede hep birlikte girip dilekçelerimizi teslim ettik. Dekan yardımcısına okulda nasıl sivil polisin olabileceğini sorduğumuzda bundan haberi olmadığını, güvenlik görevlilerinin bizim gözümüzü korkutmak için çağırmış olabileceğini iddia etti. Görevinin daha başında odamıza el koyan ve kullanmaya çalıştığımız diyalog yolunu da elinin tersiyle iten rektörlük, söz bitip sıra eyleme geldiğinde de bizi engellemek için elinden geleni yapacağının sinyallerini böylece vermiş oldu. Ancak:
BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ, ODAMIZI GERİ İSTİYORUZ!
Edirne'den İMD'li Tıp Öğrencileri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder