21 Nisan 2013 Pazar

Bir Akraba Ziyareti...



Geçen hafta akrabalarımıza yaptığımız ziyarette kadın-erkek eşitliğinden açıldı konu. Bu toplumda hemen hemen her erkeğin düşüncesi olan kadın ve erkeğin güya kendilerince paylaştırdıkları işbölümünün ne kadar zarar verici ve aslında bizleri bölen bir unsur olduğunu konuştuk. “Bölen” diyorum, çünkü kadın erkek ilişkilerinde bir paylaşım da olması gerekir. Çalışıp eve geldikten sonra hiçbir işe dokunmayan erkek tipi -bu (ataerkil) sistemdeki klasik erkek tipi- bizim asla kabullenmediğimiz  bir anlayıştır. Aslında (evde ya da dışarıda) kadın da çalışmıştır ve akşam olduğunda dinlenmeye en az eşi kadar  ihtiyacı vardır. Bunu sistemli bir şekilde belirleyecek olan sadece kadın değil, eşlerin ikisidir. Birlikte mutfakta zaman geçirdiklerinde, iş yaptıklarında aslında orada paylaşmış da olurlar. Çocuk bakımında keza aynı düşünce içerisindeyiz.
“Birlikte sevgi ve saygıyla büyütmek için çocuk doğurdum” diyen kuzenim, eşiyle bu paylaşımı yaptıklarını anlattığında amcamın halini görmeliydiniz! Babanın işe gitmeden süt ısıtmasını bir türlü iki çocuğu olduğu halde kabullenemeyen amcama günün sonuna kadar konferanslarda bulunduk. En sonunda “siz benim eşimle aramı bozmaya mı geldiniz?” diye çıkıştı. Bu sırada amcamın unuttuğu bir şey vardı ki, yengem aslında böyle düşünmüyordu. Yengem bu konuşmada bize tamamen hak verdiğini söyledi. Ev içinde suyu dahi eşinden isteyen amcamın savunacak bir şeyi kalmamıştı. Biliyorum ki bu durum sadece benim akrabalarıma özgü bir sorun değil. Bu konular ne kadar aşılmaya çalışılırsa o kadar çözüme daha yakın olunur diye düşünüyorum.
Bizim bir gün içinde konuştuğumuz bu konu hemen çözülecek bir sorun değil. Bunun her iki taraf açısından sorun olmaktan çıkması, kadın ve erkeğin birlikte emek vererek mücadele etmesiyle olacaktır. Bizler bu konuları sabırlı bir şekilde anlatmaktan çekinmiyoruz. Yaşadığımız düzen içerisinde bağlarımızı ne kadar sık tutar ve ne kadar birbirimize yardımcı olursak o kadar hızlı çözebileceğimizin farkındayız.
Kadın-erkek el ele dünyayı değiştirmeye, mücadeleye etmeye…
İMD’li bir kadın işçiden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder