19 Aralık 2013 Perşembe

Hacettepe İşçilerinin Direnişi Zaferle Sonuçlandı



Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde taşeron olarak çalışan ve güvenceli çalışma koşulları için eylem yaptıkları gerekçesiyle işten atılan 51 işçinin, 35 gündür devam eden direnişi zaferle sonuçlandı.
Çalıştıkları ortamda her türlü angarya işe maruz kalan, taşeron sistemin yaratığı bütün hak kayıplarıyla karşılaşan, tüm bunlar yetmezmiş gibi maaşlarında da kesinti yapılan işçilerin verdiği mücadele 35 gün önce işten atılmalarına neden olmuştu. Bunun üzerine hastane bahçesinde çadır kuran işçiler direnişe başlamışlardı. İşçiler, işe geri alınmayı, çalışma koşullarının iyileştirilmesini, maaşlarında iyileştirilme yapılmasını ve kendileriyle ilgili kararlarda söz sahibi olmayı istiyorlardı. Ve bu taleplerini, işten atılmalarının esas sorumlusu olan hastane yönetimine kabul ettirmek için sonuna kadar direneceklerini belirtmişlerdi.
Bu süre içerisinde üst "işveren" olan hastane yönetimi türlü yöntemlerle direnişi bastırmaya çalıştı. Önce özel güvenlikleri işçilerin üzerine saldırttı, ancak bu saldırı püskürtülünce başka tehditler savurmaya çalıştı. Bu yöntemlerle başarıya ulaşamayan Rektör Murat Tuncer bu kez de sağa sola astığı pankartlarla, olayla ilgilerinin bulunmadığını anlatmaya çalıştı. Bu esnada ara ara yardımcısını işçilere yollayıp tehdit etmekten de geri durmadı.
İşçiler ise kar, kış demeden mücadeleye devam ettiler. Bu süre zarfında çeşitli yöntemlerle yine yıldırılmaya çalışıldılar. Elektrikleri kesildi, aldırmadılar. Yakılan direniş ateşinin etrafında direnişe destek verenlerle birlikte mücadeleyi sürdürdüler. Çok fazla sıkıntılar da yaşandı elbette. Direnişteki kadın işçilerden biri karnındaki bebeğini kaybetti. Ama hep umut doluydular: “Başka çare yok, zaten öncesinde de sorunsuz, sıkıntısız günümüz yoktu ki” diyorlardı. Gerçekten de öyle. Düzen, patronların düzeni. Onlara çalışmaktan, onların bize sunduğu hayattan başka bir hayata sahip olmak ne yazık ki elimizde değil bu düzen içerisinde. Ama bir şeyleri elde etmek, hattâ bu düzeni onların başına yıkmak mümkün. Bunun yolu yalnızca mücadele etmekten geçiyor, işte Hacettepe işçilerinin bize yeniden öğrettiği şey budur.
Direnişi basın açıklamaları ve eylemlerle sürdüren işçiler 13 Aralık Cuma günü Dev-Sağlık İş Yönetimi eşliğinde hastane yönetimiyle görüştüler. Görüşmeye bazı milletvekilleri ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri de katıldı. Rektör, işçileri üniversitenin işçisi olarak iktisadi işletmede işe almayı teklif etti. Bu, işçilerin sözleşmeli olarak işe alınması, dolayısıyla taşerondan da kurtulması anlamına geliyordu. Bu görüşmeden sonra, işçilerin bu teklifi değerlendirip 16 Aralık Pazartesi günü durumu netleştireceklerini biliyorduk. Yapılan görüşmelerden sonra işçilerin hak kaybı yaşamadan işe geri alınma süreci başladı. Atılan tüm işçiler işe başlayıncaya kadar direniş çadırının kaldırılmayacağı belirtildi.
Hacettepe işçilerinin direnişi hepimize umut olmalı ve ders olmalıdır. Haklarımızı elde etmenin direnmekten başka yolu olmadığını öğretmesi bakımından ders olmalı ve mücadelenin kararlı durdukça başarıya ulaştığını görmek açısından da umut olmalıdır.
DİRENE DİRENE, DİRENİŞTEN ZAFERE!
İŞÇİLERİN BİRLİĞİ SERMAYEYİ YENECEK!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder