19 Kasım 2015 Perşembe

İnsanca Yaşanacak Bir Asgari Ücret İçin Mücadeleye!


Milyonlarca işçinin hayatını belirleyecek asgari ücret belirleme dönemi yaklaşıyor. Seçim öncesi tüm partilerin vaatleri arasında yer alan asgari ücret zamında, en düşük vaadi veren AKP oldu. 7 Haziran seçimleri öncesi AKP, asgari ücrete zam vaadinde bulunan siyasi partilere kaynak yokluğundan dolayı zam yapılamayacağını savunmuştu. 7 Haziran yenilgisinden sonra "kaynak" bulan AKP tek başına iktidara gelmesi durumunda asgari ücreti 1300 TL yapacağı vaadinde bulundu. 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra ise ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Ali Babacan'dan hızlı bir manevra geldi: "Biz 1300 TL yapacağız demedik, asgari ücret komisyonuna önereceğiz dedik."

Asgari ücret emeği ile geçinen milyonlar için hayati önemdedir. Çünkü asgari ücrete gelen zam miktarı ile kendi geçimini ve ekonomik planını yapacaktır. Zam miktarı, sadece asgari ücret alan işçileri ilgilendirmemektedir. Tüm işçilerin yıllık zam miktarı asgari ücrete yapılan zam miktarı baz alınarak yapılmaktadır.

Asgari Ücreti Kim Belirliyor?
Asgari ücret zam miktarı için her yıl hükümet, asgari ücret komisyonu oluşturmaktadır. Bu komisyonun üyeleri, asgari ücret ile geçinen emekçilere tamamen yabancıdır.

Komisyonda devlet, patron ve işçi temsilcileri yer almaktadır. Devlet kanadından, Çalışma Bakanlığı'nın beş bürokratı; patron kanadından, ülkede en çok üyeye sahip patron örgütünün beş temsilcisi; işçi kanadından, ülkede en çok üyeye sahip işçi sendikasının beş temsilcisi yer almaktadır. İşçi temsilcisi olarak her yıl hükümet ve patron güdümlü sendikacılık yapan Türk-İş yer almaktadır. Her yıl benzer bir tiyatro oynanır. Hükümet patronla önceden belirlediği sefalet ücretini önerir. Patron temsilcisi yaygara koparır, “batarız, ücret ödeyemeyiz” diye. Zam miktarını hükümetin belirlediği miktarın çok altına çeker. Türk-İş bürokratları ise göstermelik muhalefet eder. Sonunda hükümetin belirlediği rakamın biraz altında bir zam gelir. Milyonlarca işçinin kaderini belirleyen bu zam miktarında, işçiler söz sahibi değildir. Onlar adına başkaları sefalet ücretlerini belirler. Türk-İş araştırmalarına göre, Ekim ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4473 liradır. Asgari ücretin 1300 lira olması bu sefaleti değiştirmeyecektir.

Geçtiğimiz kış mevsiminde doğalgaz ve elektriğe %9, kırmızı ete %20, mercimeğe %80, pirince ve bulgura % 80 zam yapıldı. 2015 yılı sonunda enflasyon beklentisi %9.7 olarak belirlenmektedir. Sarayın sofrasını süsleyen bardakların tanesi 1.000 lira iken, patronlar her gün zenginliğine zenginlik katarken, biz işçiler her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. En çok vergi miktarını asgari ücret ile geçimini sağlamak zorunda kalan işçiler ödemektedir. Ödediği vergilerden hiçbir doğru düzgün hizmet alamamaktadır.

Asgari ücret komisyonu işçileri aldatan danışıklı dövüş oyunudur. Hiçbir meşruluğu yoktur. Burjuva hükümetlerden insanca bir asgari ücret beklemek, büyük hayal kırıklığı dışında hiçbir şey getirmez.
İnsanca bir asgari ücret, işçi sınıfının topyekûn savaşı ile kazanılır. Asgari ücret komisyonuna girmeyen sendikalar başta olmak üzere, memur sendikaları, meslek örgütleri, emek örgütleri, asgari ücret komisyonundan bir şey beklemeden, fiili bir mücadele örmelidir. İnsanca yaşayabileceğimiz bir asgari ücret için genel grev örgütlenmelidir.

Milyonlarca işçinin kaderini belirleyecek zam miktarı, hükümet, patron ve sendika bürokratlarının insafına bırakılamaz. İnsanca bir asgari ücret talebi ile milyonlarca emekçiyi bir araya getirecek bir direnişin, işçi hareketine hayati kazanımları olacaktır.

Taleplerimiz
Asgari ücret vergi dışı bırakılsın, vergiler patronlardan kesilsin.
Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin ihtiyaçlarına göre hesaplansın.
Asgari ücret komisyonuna, sadece ülkedeki en çok üyeye sahip sendika değil, tüm sendikalar katılsın.

İnsanca bir asgari ücret, onun için savaşan işçilerle gelecek!

                                                                                            Bursa’dan İMD’li Bir İşçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder