Gün geçmiyor ki,
trafik kazası haberi almayalım.
Bu, yıllardır
ana akım medya haberlerinden eksik olmayan bir durumdur. “Trafik canavar”ı o
kadar büyüyor ki, doğaya ve insana verdiği zarar bir savaştaki zararlardan eksik
kalmıyor.
Sadece 2015
yılının ilk 6 ayında ölü sayısı 871, yaralı sayısı 134.491.
Her yıl kaza
oranında, ölü ve yaralı oranlarında periyodik olarak artış olmaktadır. Yetkililer
kazaları; sürücü hatası, dikkatsizlik, alkollü araç kullanma gibi nedenlere bağlamaktadır.
Oysa bu sorunun ana kaynağı olan kapitalistlerin kâr hırsı hiç ele alınmıyor. Güya toplu ulaşımı özendirmek gibi söylemler ve yeni yollar yapmak dışında,
alternatif kalıcı bir çözüm üretilmiyor.
Üretim
araçlarının hızlı şekilde gelişmesiyle birlikte, ulaşım araçları da hızlı
şekilde gelişti. Her gelişmede olduğu gibi, ulaşım araçları da, sermayenin
tekelindedir. Sermayenin kâr hırsı otomotiv sanayisini geliştirdi. Otomotiv sanayinin
sürekli büyümesi, duble yol yapımını beraberinde getirdi. Yol ve köprü yapımları
çevre katliamlarına sebep olmaktadır.
Otomobil kullanımının yaygınlaşması, “trafik canavarı”nı büyütmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın bu konu ile ilgili yaptığı açıklama, kapitalizmin bu soruna yaklaşımının en açık göstergesidir: "Trafik sorununu çözmek mümkün değildir. Bu sorun İstanbul'da yaşamanın bedelidir. Yeni yollar yapmak zorundayız, fakat bu yollar da yeni otomobillerin yola çıkışını kışkırtacak, ayrıca nüfusun hızla artmaya devam etmesiyle aynı noktaya döneceğiz. Halkımız bu sorunla yaşamayı öğrenmelidir. "
Otomobil kullanımının yaygınlaşması, “trafik canavarı”nı büyütmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın bu konu ile ilgili yaptığı açıklama, kapitalizmin bu soruna yaklaşımının en açık göstergesidir: "Trafik sorununu çözmek mümkün değildir. Bu sorun İstanbul'da yaşamanın bedelidir. Yeni yollar yapmak zorundayız, fakat bu yollar da yeni otomobillerin yola çıkışını kışkırtacak, ayrıca nüfusun hızla artmaya devam etmesiyle aynı noktaya döneceğiz. Halkımız bu sorunla yaşamayı öğrenmelidir. "
12 Eylül faşist
darbesinden sonra iktidara gelip, Türkiye'yi sermaye
için dikensiz
gül bahçesine çeviren Özal hükümetinin en büyük başarısı otobanlar olarak
sunuldu. Bu dönemde otomobil tekellerinin ülkeye girişinin önündeki engeller
kalktı. Tıpkı bugün Erdoğan'ın seçim dönemlerinde en büyük icraat olarak, yaptırdığı yolları sunması gibi. Yapılan her yol önce çevreyi, doğayı
katlediyor; ardından yolları dolduran bireysel ulaşım araçları trafik katliamlarına
neden oluyor. İstanbul Boğazı’nın üzeri köprülerle kapansa, tüm yeşil alanlar
yol olsa, yine de trafik sorunu çözülmez. Çünkü otomotiv patronları kâra doymaz.
Trafik Sorunu Nasıl Çözülür?
Trafik sorunu kapitalist
sistem içinde çözümü kolay kolay mümkün olamayacak bir sorundur. Kapitalizmin doğası
gereği toplu ulaşım yerine, bireysel ulaşımı dayatılmaktadır. Türkiye'de
yıllarca toplu ulaşımın ucuz ve en az kaza riski olan demir yolları komünist işi olarak tanımlanmış ve
küçümsenmiştir. Demiryolu ve toplu ulaşım araçlarına yönelim olmamıştır.
Kapitalizm içinde çözümü hayal gibi görülen trafik sorunu, tam anlamıyla ancak
işçi sınıfının iktidarı altında çözülebilir. Trafik sorunu tamamen ulaşım araçlarının
üzerindeki özel mülkiyet sorunu ile alakalıdır. Bireysel ulaşım yerine, toplu
ulaşımı yaygın hale getirip, otomotiv sanayi ve kara yolu yapımına harcanan
para, demir yoluna harcansa; ucuz, hızlı, kaza riski az, güvenli bir ulaşım
sağlanmış olur. Ne trafik kazalarındaki ölümler ne de duble yollar için katledilen
doğa olur.
Bursa'dan İMD'li bir işçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder