Şaibeli, tehditkâr seçim sonuçlarının ardından AKP “yeni Türkiye”
için kaldığı yerden katliamlarına devam ediyor. Seçim öncesinde Van mitinginde
Davutoğlu "Biz tek başımıza iktidara gelemezsek beyaz toroslar cirit atar”
demişti. Bugün beyaz toroslar gitti, yerlerine zırhlı araçlar, cipler geldi.
Silvan'da 6 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi, 12 gün sürdü. En az 7
sivil insan katledildi, 3’ü ağır yaralandı. Tekel, Konak ve Mescit mahalleri
polis ve asker ablukasındaydı.
Tanklarla mahallelere saldırılmakta, 90'lı yıllarda olduğu gibi
kahveler taranmaktadır. Temel gıda maddelerinin dağıtımı engellemektedir.
Mahallere giriş çıkış yasağından dolayı cenazelerin defin işlemleri
yapılamamaktadır. AKP seçim öncesi Cizre'de yaptığı uygulamayı, bugün Silopi'de,
Silvan’da, Nusaybin’de yapmaktadır. Erdoğan diktatörlüğü Kürdistan'da devletin
sömürgeci geleneğini en sert şekilde devam ettirmektedir. Kendi diktatörlüğünü
kalıcılaştırmak için, Kürdistan'da oy alamadığı bölgelerde katliam
girişimlerinde bulunarak, korku imparatorluğunu büyütmeye çalışmaktadır.
Sermaye devletinin katliamlarının önlenmesi için Silvan, Silopi ve Nusaybin halkıyla geniş, kitlesel, dayanışma eylemleri örgütlenmelidir. Sarayın savaş
politikasına karşı her platformda uzlaşmaz şekilde savaşılmalıdır. Erdoğan'ın
ve sermayenin savaş politikası yönetememe krizinin göstergesidir. Yönetememe
krizinin, ekonomik krize dönüşmesi kaçınılmazdır.
İşçi sınıfının güncel ekonomik sorunlarını, sarayın savaş politikalarına
bağlayan bir muhalefet örülmesi, halkların kardeşliğinin teminatıdır.
Halkların savaşına sınıfların barışına hayır!
Bursa’dan İMD’li
Bir İşçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder