17 Temmuz 2013 Çarşamba

TEKEL Alanı Mücadeleye Açılıyor!



Anadolu yakasının en büyük yeşil alanına üniversite yapıyoruz”. Bu bilgi İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kendi tanıtım metninden alınmıştır. Bilim ve Sanat Vakfı adı altında toplanan Ülker grubu ve eşrafının ürünü olan Şehir Üniversitesi, AKP hükümetinden aldığı pasta dilimi ile böyle bir “icraat” yapıyor. 

Şehir Üniversitesi’nin yapılacağı alan 450 bin metrekare, yani 60 futbol sahası büyüklüğünde. Mücadelenin içinden bir karşılaştırma yaparsak alan yaklaşık 12 Gezi Parkı ediyor. Peki, bu arazinin kaderi nasıl belirlendi? Şöyle bir bakalım.

TEKEL Cevizli fabrikasının kuruluş çalışmaları 1948 yılında başlamış 1967 yılında üretime başlanmıştır. Köyden kente göç ve kadın işçilerin istihdamı ile mahalleler kurulmaya başlanmış; etrafında kurulan büyük fabrikalarla beraber (Singer, Eczacıbaşı, Siemens vb.) bölge işçi havzası olmuştur.

TEKEL 2001 yılında özelleştirme kapsamına alındı. TEKEL’in alkollü içkiler bölümü 2003 yılında MEY A.Ş.’ye 292 milyon dolara satıldı. Nurol, Limak, Özaltın ve Tutsab konsorsiyumu olan MEY Grubu şirketin % 92’lik kısmı 810 milyon dolara yaklaşık üç katı kârla, 2006 yılında Amerikan Texas Pacific Group’a satıldı.

TEKEL işçisi direnişteyken halkın karşısına çıkıp “Yetimin hakkını kimseye yedirtmeyeceğiz!” diyen başbakan, MEY A.Ş.’ye iki yılda 828 milyon dolar kâr ettirdi.

Arazi ise hükümetin çeşitli oyunlarına sahne oldu. 28.11.2008 tarih ve 2008/67 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile TEKEL’e ait; Cevizli’deki 2222 ada, 207 parsel (18.921,82 m2) ve 2222 ada, 237 parsel (296.159,73 m2) TEKEL’in vergi borçlarına karşılık Maliye Hazinesi’ne devredildi.

Tek Gıda İş Sendikası; TEKEL’e ait bu alanların Maliye Hazinesi'ne bedelsiz devrine ilişkin, 28.11.2008 tarih ve 2008/67 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Danıştay 13. dairesi 11.09.2009 tarihinde, oybirliği ile 28.11.2008 tarih ve 2008/67 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Ancak davayı açan sendika, kararın verilmesinden kısa bir süre sonra davayı geri çekti.

21.04.2009 tarihinde, Cevizli, 188 pafta, 2222 ada, 237 parsel sayılı 296.159,73 m2’lik alan için (2.970.000,00 TL. tahmini bedelle) İrtifak Hakkı İhalesi açıldı. İhaleyi tek katılımcı olan İstanbul Şehir Üniversitesi, (kuruluş tarihi 31 Mayıs 2008) 2.972.000,00 TL.’lik teklifiyle kazandı. 26.05.2009 tarihinde, tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için 594.400,00 TL. bedelle 1 yıl süre ile ön izin verildi. İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından; Cevizli, 188 pafta, 2222 ada, 237 parsele yönelik olarak hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı teklifi ile söz konusu parselin KAKS: 0.80 yapılanma şartlarında Üniversite Alanına alınması teklifi, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 18 Eylül 2009 tarihli toplantısında oy çokluğuyla kabul edildi. Yöntem ise şöyle işliyor, 49 yıllığına kirala ve sonra arazinin üzerine kon!

Bu tahsis ilk değildi. Tekel’in Unkapanı’ndaki Genel Müdürlük binası da başbakana yakın bir cemaatin sahibi olduğu Medipol Grup’a aynı yöntemle 49 yıllığına hibe edildi. (bkz: http://www.radikal.com.tr/turkiye/unkapanindaki_tekel_binasi_medipol_grupa_verildi-980661)

Ayrıca söz konusu arazide 1974 yılında yapılan kazı çalışmalarında, geç Roma erken Bizans dönemine ait hamam kalıntısı ve birçok tarihi esere rastlandı. Bu nedenle bölge arkeolojik SİT alanı ilan edildi. 

Bir başka önemli konu, arazinin içerisinde 4.100 adet çeşitli yaş ve cinsteki ağaç tespit edilip numaralandırılarak koruma altına alındı. Ancak bu ağaçların akıbeti inşaat başladıktan sonra bulunduğu yerden taşınmak olacak. Bu ağaçların cinsleri yüzünden taşınmayı kaldıramayıp öleceği, ilgili odalar ve orman mühendisleri tarafından dile getiriliyor.

Hâlihazırda arazinin etrafı dikenli tellerle çevrilmiş ve endüstri mirası diye tarif edilen TEKEL fabrikasında çalışan işçilerin arşınladığı kapıya üniversite tabelası asılmış; kapılarına da özel güvenlikler dikilmiştir.

İşin sorgulanması gereken başka bir tarafı da yaklaşık dört buçuk yıldır belediye hizmeti veren Kartal Belediyesi’nin (Belediye Başkanı CHP’den) halkı bilgilendirmemiş ve uyarmamış olmasıdır.

Yukarıda bilgilerini verdiğimiz gibi araziyle ilgili kamu davaları açıldı. Ancak "adalet" yine kılıfına uydurularak mülkü olanın yanına çekildi. Hiçbir mahkeme “adaletin ve kalkınmanın” önünde duramadı.

Özel üniversite, parası olanın okuması demektir. Özel üniversite, işçiye emekçiye onun çocuklarına, kapalı alan demektir. Biz parklarımızın yeşil alanlarımızın özel mülk olmasını istemiyoruz. Yeşil alanlar toplumsal mirasımızdır. Taksim’deki toplumsal mirasımızı diktatörler bile elimizden alamadı. Biz istersek vermeyiz de alırız da!

Anadolu yakasının en büyük yeşil alanını, biz Anadolu’da ikamet edenler ve özellikle Kartallılar, park olarak kullanmak istiyoruz. O alan herhangi bir doğal afette kullanabileceğimiz tek yer! 

Tüm çapulcuları yeni bir Gezi Parkı yaratmaya çağırıyoruz!

Cevizli Tekel alanı hepimizin!

Yaşam TEKELimizde!

Yaşasın PARKların Kardeşliği!


Kartal’dan İMD’li İşçiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder