HDP'nin yeni başkanı Sebahat Tuncel Habertürk gazetesine verdiği
mülakatta "CHP'yle ortak aday gösterebiliriz" dedi. Düşünülen muhtemelen İstanbul HDP kökenli adaya, Ankara CHP kökenli adaya şeklinde bir bölüşme.
Mevcut
durumda ortak aday ancak Gezi temelinde ve bağımsız aday statüsünde mümkün. İki
partinin de öne çıkan adayları (İstanbul'dan Sırrı Süreyya Önder,
Ankara'dan Aylin Nazlıaka) diğer partinin kemikleşmiş tabanını ancak Gezi
temelinde yanına çekebilir, birisi Gezi Direnişi başlamadan önce, diğeri başladıktan
sonra sivrildi. Bu durumda Mustafa Sarıgül'e (ve şu "kucaklayıcı
gülümseme"sine) nal toplamak düşer! Sırrı Süreyya Önder İstanbul'u alamasa
bile Erdoğan'ın karşısında cumhurbaşkanlığı (veya yarı başkanlık) için en güçlü
aday olur.
Ama CHP her
zamanki CHP! Solundakilerle birleşmek için uğraşmak yerine, sağındakileri
güçlendirmekle meşgul. AKP'li kadın vekillerin Meclis'e başörtüsüyle
geleceklerini açıklamalarından sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu,
"buna asla
müsaade etmeyeceğimizi burada halkımızın huzurunda altını kalın çizgilerle
çizerek vurgulamak istiyorum. Buna izin vermeyeceğiz. Bütün yetkilerimizi
kullanacağız. Başkanımızla bu konuda hemfikir olduk" açıklamasında bulundu.
AKP'nin Gezi
Direnişi başladığından bu yana bütün stratejisi toplumdaki kamplaşmayı türban
ikiliği üzerinden dönüştürmek, yani yapay bir kamplaşma yaratmak. En az
bugünkü kadar güçlü olduğu ve o zamana kadar en önem verdiği seçim olan 2011'de
getirmediği "başörtüsüne özgürlüğü" şimdi devreye sokması tam da
bundan kaynaklanıyor. Bunu görmeyip hâlâ "meclise türbanlı
sokmayız"cılık AKP'yi "yüzde 50'nin altına düşürmeyizcilik"tir.
İşin en kötü
yanı,"mecliste türban gerginliği"nden sonra "AKP ne akıllı
gördünüz mü"cülere gün doğacak olması. Cevabı belli olsa da, yine de
soralım: AKP mi çok akıllı, CHP mi çok akılsız?
Son bir not:
CHP'nin "türbanlı vekile izin vermeyiz"le yaratacağı
kamplaşma-hezeyan Erdoğan-Gülen soğukluğuna da ister istemez son verir. CHP
türbanla toplumu kamplaştırdıktan sonra, AKP tabanı ile cemaatin tabanı
bölünmez, buzlar erimese de ittifak yürür. Böylece haftalardır hükümeti topa tutan Zaman'ın başyazarı Ekrem
Dumanlı'nın bugünkü yazısı da yerini bulmuş olur.
Zaman
başyazarı Dumanlı: “Yahu işgüzarlar! Artık aradan çekilin ki fitne ateşi
[RTE-Gülen] sönsün!” diyor. Merak etme CHP imdada yetişiyor, söndürecek ateşi!
Böylece CHP'nin HDP'ye "çekil önümden, oyları bölme" çağrısı da netleşmiş oluyor: "Çekil önümden ki, yine AKP'yi güçlendireyim".
Böylece CHP'nin HDP'ye "çekil önümden, oyları bölme" çağrısı da netleşmiş oluyor: "Çekil önümden ki, yine AKP'yi güçlendireyim".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder