Ankara’da
100.Yıl Mahallesi'nde rantın yoluna ve kentsel dönüşüm adı verilen
üçkağıtçılığa karşı verdiğimiz mücadele sürüyor. Bildiğiniz gibi, Ankara’nın
canlılığını yitirmeyen forumlarından biri olan 100. Yıl İnisiyatifi Gezi Direnişi’nden
bu yana mahallenin sorunlarını tartışıyor ve bunlara çözümler arıyor. Yaklaşık
üç aydır mahallemizde sürdürdüğümüz forumlar, son iki aydır mahallenin
ortasından geçecek olan otoyol ve bununla birlikte mahallenin karşı karşıya
kalacağı "kentsel dönüşüm" riski meselelerine yoğunlaştı. Bu sorunlar
her geçen gün daha görünür bir hale gelirken, bunlara karşı mahallemizde
yaptığımız çalışmalar da devamlılığını koruyor.
Özellikle
son haftalarda gözü dönmüş para babaları mahallemize akbabalar gibi üşüşmüş
durumdalar. Bir taraftan Gökçek’in çevik kuvvet, TOMA ve akrepler eşliğinde
hızlı bir biçimde bitirmeye çalıştığı yol inşaatı devam ederken, diğer taraftan
çeşitli inşaat firmaları da 100. Yıl Mahallesi'ne ilişkin "projeler"iyle
mahalleye dadanmış durumdalar. Geçtiğimiz günlerde mahalleliyi toplantıya
çağıran bir inşaat firmasının burada yapmayı planladığı dev projeler olduğunu,
bu projeleri gerçekleştirmek için mahalleliyi ikna etmeye çalıştığını, ikna
olmamaları durumundaysa burada kentsel dönüşüm kararının çıkabileceğini ve bu
durumda bu projeleri gerçekleştirmek için herkesi ikna etmek zorunda
olmadıklarını öğrendik.
Bunun
yanı sıra eskiden mahallede Isı Merkezi olarak kullanılan binanın yıkıldığına
ve yerine bir benzin istasyonunun yapılacağına şahit olduk. Ankara’nın en sakin
mahallelerinden biri olan 100. Yıl’a otoyol yapmak, benzin istasyonu kurmak ve
beş katlı evleri yıkıp büyük lüks binalar yapmak daha önceki örneklerden de
bildiğimiz gibi bazı sermaye gruplarına rant sağlamaktan başka bir şeyin
projesi değildir.
Mahallemizde
çıkabilecek olan bir kentsel dönüşüm kararı bu mahallede ne ev sahiplerine ne
de kiracılara yarar sağlayacaktır. Birçok öğrencinin de kiracı olarak yaşadığı
bu mahallede yapılacak olan yeni lüks binalarda ne öğrencilerin ve diğer
kiracıların yaşama şansı olacak ne de ev sahiplerinin bütçesi bu dairelerde
yaşamaya yetecektir. Diğer bir ifadeyle bu bir sürgün projesidir.
Bizler
bu mahallede yaşayan insanlar olarak mahallemizi yok edecek ve bizlerin burada
yaşamasını olanaksız hale getirecek olan bu "rantsal dönüşüm"
projelerinin karşısındayız. Mahallemizi korumak ve bu akbabaları defetmek için
mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu projelerin ne anlama geldiğini, kentsel
dönüşümün ne gibi sonuçlar doğurduğunu ve buna karşı ne yapmak gerektiğini
konuştuğumuz bilgilendirme toplantıları ve forumlar düzenliyoruz. Onların
yıkmaya çalıştığı mahalle kültürünü ve dokusunu bizler üç aydır sürdürdüğümüz
çalışmalarla yeniden yaratmaya çalışıyoruz.
Geçen
haftalarda yaptığımız toplantı ve forumların ardından bu hafta yeniden
toparlanmak ve kaynaşmak için forum alanımızda (İzci Parkı’nda) bir piknik
yaptık. Pikniğimiz mahallede tam anlamıyla bir şenlik havasında geçti. Çoluk
çocuk, genç, yaşlı kısacası her yaştan insanın yer aldığı muhteşem bir piknik
günüydü.
Bir
tarafta birbirinden güzel yemekler, diğer tarafta oyunlar oynayan insanlar,
başka bir yerde resim çizen, boya yapan çocuklar, bir ağacın dibine oturmuş
sohbet eden teyzeler, amcalar, müzikler, halaylar ve değerli sanatçımız, yoldaşımız Tuncel
Kurtiz anısına okunan şiirler…
Her
ânıyla hatırlanacak coşkulu ve keyifli bir gündü sizin anlayacağınız. Birileri,
bizleri birbirimizden ne kadar uzaklaştırmaya çalışırsa çalışsın, bizler yine
birlik olmaya, birlikte üretmeye, paylaşmaya ve birlikte mücadele etmeye devam
ediyoruz. Mahallemizi kimseye bırakmaya niyetimiz yok. Bunun için de sonuna kadar direneceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder