4
Temmuz günü İMD olarak yeniden Serapool direnişine destek ziyaretine gittik.
Direniş alanının uzak olması bizi biraz yorsa da oradaki işçilerin bizi
gördüklerindeki mutluluk ve onlara yalnız olmadıklarını göstermiş olmamız bize
tüm yorgunluğumuza değdiğini gösterdi.
Bir
yandan direnişin 24. günü olmasının verdiği yorgunluk, bir yandan patron
baskısıyla birleşen devletin zor aygıtlarıyla uyguladığı psikolojik şiddet… Tüm
bunlara rağmen direnişin sıkı bir sınıf bağı içinde coşkuyla sürüyor olması
direnişin en güzel tarafıydı.
Bazı
aileler direnen işçilere tam destek verirken bazı aileler ise bu direnişe karşı
çıkmaktaydılar. Bunun nedeni ise bu zamana kadar hiçbir direniş ve grev
yaşamamış olmaları. Bir o kadar önemli olan da burjuva medyanın greve çıkmayı,
haksızlığa karşı direnmeyi kısacası hakkını aramayı terörizm olarak göstermesi.
İşçilerin aralarındaki bu sorunu çözmek için sınıf bilincini ve sınıf
dayanışmasını güçlendirmesi gerekmektedir.
Ziyaretimiz
sırasında işçilerden direnişle ilgili birçok şey öğrendik: İşçiler greve
çıkmadan önce bir gün işe gitmediklerinde iki günlük maaşları kesiliyormuş.
Kıyafet verilmediğinden evden getirdiklerini giyiyorlarmış. Kışın 5°C
yazın 45°C‘de
çalışıyorlarmış.
Grev
sürecinde Pendik’e bağlı olmalarına rağmen AKP’li Pendik Belediyesi ne tuvalet
ihtiyaçlarını karşılamış, ne de oruçlarını açmaları için erzak vermiş. Bu
yardımı Kadıköy Belediyesinden görmüşler.
Bir
işçi arkadaş: “Bir arkadaşımız patronumuzun kızına ‘Başörtü takmakla Müslüman
olunmuyor.’ dedi. Hemen suç duyurusunda bulunmuş. Ama bize küfürler edildiğinde
hiçbir şey olmuyor. Bizi terörle mücadele şubesinde yargılıyorlar. Sebebi de ‘İşçiler
kardeş patron kalleş” dememiz. Bizi en çok yoran ve kıran 550 TL’lik mahkeme
parası. İşsizlik parası da alamıyoruz. Genel ahlaka uygun mu?”
İşçiler
yaşadıkları haksızlıklardan dolayı çok sinirliler. Bir direnişçinin “AKP’ye oy
verirdik. Bundan sonra avucunu yalasın.” demesi, “İnsanlar cahil, değişmiyorlar.”
diyerek kimseyi değiştirmeye çalışmayanların, tembelliklerine uydurdukları
kılıfa cevap niteliğinde. İçimizdeki umudun büyümesine sebep oluyor.
İstanbul'dan İMD'li Bir İşçi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder