Aşağıda bir Şişecam işçisinin oğlundan gelen mektubu yayınlıyoruz. Bu vesileyle, aileleriyle birlikte direnerek örnek olan Şişecam direnişçilerini bir kez daha selamlıyoruz.
Şişecam Genel Müdürü
Sayın Ahmet Kırman,
Size soruyorum ve
sesleniyorum. Sen çocuğunun geleceğini düşünürsün, iyi yerlere gelmesini
istersin, değil mi? Hangi baba istemez?! Her baba aynıdır. Herkes ekmeğinin
peşinden koşar. Babam da benim ve kardeşimin geleceğini düşünüyor. İyi yerlere
gelmemizi istiyor.
Ben büyüyünce polis kolejinde okumak istiyordum, ama
siz polisi bizim karşımıza diktiniz. Sizde hiç vicdan yok mu? Çocukların
karşısına hiç polis dikilir mi, biz size ne yaptık? Bu da benim ispatımdır
size.
Babamı ve işçi
arkadaşlarını işten çıkarıyorsun. Burada biraz da sizi düşünüyorum. Siz
Eskişehir’e tecrübeli işçileri götürmüyorsunuz, yerlerine yeni, yani tecrübesiz
işçi alıyorsunuz. Babam 15 senedir çalışıyor. Size cam üretiyor, emek veriyor.
Yeni işçiler babam ve arkadaşları kadar usta ve tecrübeli olamazlar. Çünkü usta
ve tecrübeli olmak için bir işçinin 6 sene ve hatta ömrünü vermesi gerekir.
Sayın Ahmet Kırman, sizin zararınız da şudur: sen yeni işçi alıyorsun, tecrübe
ve ustalıkları yok. Bu şişeleri zamanında yapıp satabilecek misin? Yapıp satsan
bile kalitesiz ve dandik şişe yapıp satarsın.
Size bu kadar söylüyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok. Çünkü size söylenecek başka söz bulamıyorum.
Size bu kadar söylüyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok. Çünkü size söylenecek başka söz bulamıyorum.
Saygılarımla,
Cafer Can Ayan
7. Sınıf öğrencisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder