8 Ocak 2013 Salı

Cama Can Katan Babamın Oğlu Olarak Kırılan Kalbimin Sesiyle…


Aşağıda bir Şişecam işçisinin oğlundan gelen mektubu yayınlıyoruz. Bu vesileyle, aileleriyle birlikte direnerek örnek olan Şişecam direnişçilerini bir kez daha selamlıyoruz.


Şişecam Genel Müdürü Sayın Ahmet Kırman,
Size soruyorum ve sesleniyorum. Sen çocuğunun geleceğini düşünürsün, iyi yerlere gelmesini istersin, değil mi? Hangi baba istemez?! Her baba aynıdır. Herkes ekmeğinin peşinden koşar. Babam da benim ve kardeşimin geleceğini düşünüyor. İyi yerlere gelmemizi istiyor. Ben büyüyünce polis kolejinde okumak istiyordum, ama siz polisi bizim karşımıza diktiniz. Sizde hiç vicdan yok mu? Çocukların karşısına hiç polis dikilir mi, biz size ne yaptık? Bu da benim ispatımdır size.
Babamı ve işçi arkadaşlarını işten çıkarıyorsun. Burada biraz da sizi düşünüyorum. Siz Eskişehir’e tecrübeli işçileri götürmüyorsunuz, yerlerine yeni, yani tecrübesiz işçi alıyorsunuz. Babam 15 senedir çalışıyor. Size cam üretiyor, emek veriyor. Yeni işçiler babam ve arkadaşları kadar usta ve tecrübeli olamazlar. Çünkü usta ve tecrübeli olmak için bir işçinin 6 sene ve hatta ömrünü vermesi gerekir. Sayın Ahmet Kırman, sizin zararınız da şudur: sen yeni işçi alıyorsun, tecrübe ve ustalıkları yok. Bu şişeleri zamanında yapıp satabilecek misin? Yapıp satsan bile kalitesiz ve dandik şişe yapıp satarsın.
    Size bu kadar söylüyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok. Çünkü size söylenecek başka söz bulamıyorum.
Saygılarımla,

Cafer Can Ayan
7. Sınıf öğrencisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder