31 Ocak 2013 Perşembe

Antep'teki Katliamdan Başbakanın Aşağılamasına: Biz İşçiler Bir Hiç Miyiz?


Dün sabah saatlerinde Antep’teki patlamanın uğursuz haberi ülkeyi neredeyse bir ışık hızıyla sardı.
Bir kez daha gördük ki, biz işçiler, emek-gücümüz üzerinden milyonlar kazanan patronlar için yalnızca bir “maliyet” unsuruyuz. Patronların maliyeti arttıkça bizlerin can güvenliği azalıyor.
Akşam haberlerinde burjuvazinin medyası, “vah vah, yazık oldu işçilere” yollu mide bulandırıcı ikiyüzlülüğüyle verdi katliam haberini. Her şeyi yaratanlarken, bir kez daha, acınacak kişilere dönüştük.
En öfke uyandıranı ise kuşkusuz başbakanın –temsil ettiği sermayenin tüm vahşiliğini en net biçimiyle ortaya koyduğu– kayıtsız ve vurdumduymazlıkta sınır duymayan açıklamasıydı.
Açıklama yaptığı sırada ölü sayısı artıyordu. Yanındakiler de sürekli “düzeltme”lerde bulundular. Katledilen işçi sayısı 5, 6, 8 derken Erdoğan bütün tiksindirici soğukkanlılığıyla “NEYSE!” diyordu.
Arkadaşlar! Burjuvazi ve onun yedi göbekten temsilcileri bizimle alay edemez, bizi aşağılayamaz! Ölülerimizi böyle çiğneyemez!
Bunun ve daha nicelerinin hesabını sormak için tüm öfkemiz ve kararlılığımızla daha yoğun mücadele etmeliyiz. Daha fazla işçi arkadaşımızı örgütlü mücadelenin saflarına çekmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız.
Mücadele etmemek için birçok işçi “ya başıma bir şey gelirse” bahanesine sarılır. Dünkü katliamda gördük ki, mücadele etsek de etmesek de aynı felaketlerle karşılaşıyoruz. O zaman öleceksek onumuzla, haksızlıklara, iş güvencesizliğine, aşağılanmalara ... özetle kapitalizme karşı mücadele etmiş olarak ölelim!
KAHROLSUN ÜCRETLİ KATLİAM DÜZENİ!
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!
İMD’li Bir İşçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder