6 Ocak 2013 Pazar

Şişecam İşçisi Yılmadan Direniyor!

Şişecam şirketi, kendi web sitelerinde de belirtilmiş olduğu gibi, çeşitli sıralamalarda dünyada üçüncülükle yedincilik arasında gidip gelen bir cam üreticisi. Cam üreticisi dediysek üreten şirketin sahibi, müdürleri ya da makinelerin kendisi değil. Tam da bugün sokağa atmaya çalıştığı 450 işçi sayesinde bu noktaya gelmiş. Ve bugün işleri kötü olduğu ya da zarar ettiği gerekçesiyle değil (gerçi öyle söyleyen patronlar da kârdan zarar ediyorlar ya), tam tersi büyüdüğü gerekçesiyle fabrikayı Eskişehir’e taşıyacağını açıkladı.
Bu açıklama yeni değil, ancak işçiler 28 Aralık’tan bu yana fabrikayı, onların deyimiyle evlerini terk etmiyorlar. İşçilerden biri “işgal etti diyorlar çok içerliyorum, ben kendi ellerimle var ettiğim evimden çıkmıyorum, suç mu?” diye soruyor. Şişecam’ın planı sadece bu fabrikayı taşımakla bitmiyor; belirli bir süre içerisinde üretimi üç ana bölgeye (Ankara, Bursa, Eskişehir) toplamayı planlıyor. Daha da açıkçası Şişecam işçileri için süreç yeni başlıyor. Buradaki bir başarısızlığın önümüzdeki dönemde diğer Şişecam fabrikalarındaki süreçleri etkileyeceği biliniyor.


Dün (5 Ocak 2013) Şişecam işçileri sabahı çevik kuvvetlerin fabrikaya girmesiyle karşıladı. Bu olasılığı önceden hesaba katmış olmaları içeride de hazırlıklı olmalarını beraberinde getirmişti. Sabah 8 itibariyle hem işçiler fabrikanın içinde ve çatısında yerlerini almıştı, hem de eşler ve destekçiler kapının önündeki yerlerini. Yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya atılan iki ana slogan vardı: “Ölmek var dönmek yok, biz bu yola baş koyduk” ve “Şalter inecek bu iş bitecek” idi. İkinci slogan sadece basit bir tehdit anlamını taşımıyordu: 1 Ocak günü toplam 11 Şişecam fabrikasında bir günlüğüne şalter inmişti ve o günden itibaren fazla mesailer yapılmıyordu. Dolayısıyla Şişecam işçileri salt korkutmak için pazarlık amacıyla atmıyordu bu sloganı: "Buradaki müdahaleniz diğer 10 fabrikayı bitirir" diye seslendiler. Eşlerin, çocukların ve destekçilerin de kararlılığı eklenince polis fabrikadan çıkmak zorunda kaldı. Polisin çıkışının ardından konuştuğumuz tüm Şişecam işçileri aynı cümleyi tekrarladı: Direniş aslında bugün başladı!
Direnişin ilk gününden itibaren süreç geçmişten bugüne kararlılıkla mücadele eden öncü işçilerin sağlam duruşuyla ilerliyor. Bu durum kendini her yerde gösteriyor: Yılbaşı organizasyonunda, direniş çadırında ve içerideki her türlü organizasyonda görünür olan onlar. Güzel olan sendikaların olduğu pek çok direnişte karşılaştığımız “sendikamız bizim yerimize söz söyler” anlayışının değil, “birlikte karar verip uygulayacağız, sendika bizim dediklerimizi yapmak için var” bakış açısının varlığı. Nitekim bu bakış açısının genelleşmesi gerekiyor.

İMD olarak orayı evimiz olarak görüyor, bu kazanımın tüm işçi sınıfının hanesine yazılacağını biliyoruz. Bu nedenle tüm sınıf devrimcilerini elbette hayaller ve gereksiz güven vaat etmeden olabilecekleri anlatmaya ve bunu yaparken de her aşamada asıl gücün işçilerde olduğunu vurgulayarak umudu büyütmeye çağırıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder