1 Mayıs 1977 katliamını solcular
yapmış, devlet değil!
2 Mayıs 1977 sabahı sağcı bir
gazetenin manşeti değil bu. Ya da AKP hükümetinden veya MHP’den iflah olmaz bir
sağcının son üç seneki kitlesel 1 Mayısları görüp yaşadığı hazımsızlığı
dışavurması da değil. Bu hafta içinde iki eski solcunun, hiçbir zaman devrimci
olmamış, solculuğu da eskilerde kalmış iki burjuva ideoloğu yazarın (Halil Berktay ve Oral Çalışlar’ın)
dillendirdiği bir görüş bu: 1 Mayıs 1977’yi solcular yaptı!
Bu adamlar para için, şöhret için, kariyer
için, Şamil Tayyarların izinden giderek bir vekillik, bir bakanlık koltuğu kapmak için yalan söylüyor olabilirler mi? Elbette olabilir, ama Taraf’taki vb. yeni ya da genç yazarlar için bu tespitte bulunmak daha doğru olacaktır. Fakat meşum ikilinin derdi salt kariyerizm olmasa gerek. O halde Oral Çalışlar’ın, Halil Berktay’ın bu tavrını
neyle açıklamak lazım?
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır! Bu insanları parayla satın alamazsınız. Çalışlar ve
benzerlerinin tavrını Troçki’nin 1920’lerin başında İtalyan Sosyalist Partisi’nin
İtalyan Komünist Partisi’ne dönüştürme tartışmaları içinde uzlaşmacı Turati
üzerinden açıklamıştı. “Turati neden ihanet etsin, ne amacı olabilir?” diye
soranlara, bazıları parayla bile satın alınamaz, kendi çapında ideolojileri
vardır, o yeter, cevabını vermişti:
Turati bakanlık
koltuğu kapmaktan başka derdi olmayan basit bir kariyerist değildir. Turati
iflah olmaz bir uzlaşmacı ve uzlaşmaz bir devrim düşmanıdır, ama kendi çapında
ideolojisi olan bir siyasetçidir. Ne pahasına olursa olsun burjuva-demokratik “medeniyeti”
kurtarmak ve böylece işçi sınıfı içindeki devrimci eğilimi dize getirmek
istiyor.
Al Turati'yi vur Çalışlar'a! 90 yıl öncesinin hain sosyalistlerini zamanda ilerletince Oral Çalışlar'a, Halil Berktay'a varıyor: Oral
Çalışlar’ın kendi çapında bir ideolojisi var. Bu öyle bir ideoloji ki, AKP'nin
servet için yarattığı bu pisliği bıraksanız Çalışlar (ya da Berktay) kendi
entelektüel dünyasında yaratabilirdi. Geçmişte yazdıkları, yaptıkları her şey yanlış çıkmış olmasına karşın, onlar aynı inançla yollarına devam ediyorlar. Devrimci fikirlere, devrimci
harekete olan düşmanlığın tecessümü olan ideolojileri öyle “güçlü” ki, parayla
yaptırılamayacak başarılara imza atabiliyorlar. Üstelik dün yazdıklarının tam
tersini söylemeye bile çekinmeden.
Emperyalist
hiyerarşinin tepesinde maazallah Türk burjuvazisi olsa, Oral Çalışlar gibiler 1
Mayıs’ı, 8 Mart’ı vb. doğuran olayları da bize yıkardı.
Devrimcilere
sıkça sorulan “neden anmalar yapıyorsunuz, bunu yapmakla eleştirdiğiniz
sağcılara benzemiyor musunuz?” sorusu bugün daha bir anlamlı. Mirasına,
geçmişine sokakta, mücadeleyle sahip çıkmayanlar, acılarının üstünü örtmek bir
tarafa daha da geriye sürüklenirler. Bugün 4 Mayıs 1937 Dersim ve 4 Mayıs 1985
Terzi Fikri (Sönmez). Acılarımıza sahip çıkalım, yarın bir gün ihalesi yine devrimcilere kalmadan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder