Öyle
bir ülke ki, puşi taktığınız için “şüpheli”
konumuna düşebiliyorsunuz. Üniversite öğrencisi Cihan Kırmızıgül
bu gerekçeyle 22 aydır tutuklu ve son duruşmasında da tahliye çıkmadı, aksine
yeni savcısı 45 yıl hapsini istedi.
Puşi taktığı için bir insana 40 küsur yıl hapis isteyen bir
yargı var. Utanç verici! Cihan Kırmızıgül'e özgürlük!
Geçen seneki referandumdan demokrasi çıkacağını düşünenlerden
hiç ses çıkmıyor.
İMD olarak o dönemde de dediğimiz gibi, yargıda vb.
nispi de olsa somut bir demokratikleşme yaşanacak olsaydı, değişikliği kimin
yaptığına bakmadan "evet" dememiz gerekirdi, ama referandumun bununla
bir alakası yoktu:
"Referandumun niteliği, anayasa değişikliği ya da 12
Eylül’e karşı olup olmamak değildir. Burjuvazinin bizi ittiği tuzağa düşerek,
anayasa maddelerini tartışmaya çalışmak ve bunlara dair değerlendirmeler
üzerinden karar vermek kabul edilemez" demiştik. Neden?
8 yıldır iktidarda olan bir burjuva partisine oy verip, onun toplumsal
tabanını iyiden iyiye güçlendirdikten sonra, onun otoriterleşme vb.
değil, demokratikleşme adımları atacağını düşünmek ("görece daha
demokratik" bir işleyişin olacağı vehmine kapılmak) Marksizm değil, Birikim'ciliktir
de ondan!
Şimdi, referandum sonrası TC'de ne var? KCK komploları,
tutuklu yazarlar, yargısız infazlar, infazcı yargı, medya tekeli vb.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder