26 Kasım 2012 Pazartesi

Aynı Fabrikada Çalışan Bir Anne-Kızdan



Aşağıda aynı fabrikada çalışan bir anne-kız İMD’linin yazdıklarını yayınlıyoruz:

Ben fabrika işinde çalışan bir kadın işçiyim. Bu işyerinde çalışmaya başlayalı tamı tamına 2 yıl 2 ay 15 gün oldu. Bu fabrika bana çok şey gösterdi. Ne olursa olsun kopmadığın arkadaşlarının olduğunu, işçi-patron farkını gösterdi. Patronların hep yüksekte durmak istediğini, bizi hep küçük gördüklerini gösterdi. En önemlisi biz olmadan hiçbir şey yapamadıklarını, ama yapıyormuş gibi davrandıklarını gösterdi.
Bazen öyle bir konuşuyorlar ki, sanki bizden birisi gibi. Bazen de diğer yüzlerini gösterip, bizim gibi sokakta çok işçi olduğunu hatırlatıp “Çalışırsanız çalışırsınız! Mesaiye gelmezseniz bir daha hiç gelmeyin!” diyorlar. Bu beni üzüyor, fakat yıldırmıyor.
Kendim ve işçi arkadaşlarım adına istiyorum ki, patronlar dünyanın en değerli insanlarının işçiler olduğunu anlasınlar. Ve biz olmadan kendilerinin bir hiç olduğunu görsünler.

* * *
Ben yedi yıldır fabrikada çalışan bir kadın işçiyim. Buraya ilk girdiğimde en güzel işyeri burası sanırdım, çünkü ilk işimdi. Hâlâ daha aynı yerde çalışıyorum.
İlk 5 yıl havalandırma yoktu. Son iki yılda yapıldı havalandırma. İşçi sayısı hiç 180’in altına inmedi. Sabah akşam çay paydosumuz yok. Öğle arası sadece bir yarım saatte yemek ihtiyacımızı giderebiliyoruz. Ve on iki buçuk saat çalışmaktayız. Sabah sekizden akşam sekiz buçuğa kadar. Saat altıda tost veriliyor bazen. Tostumuzu da hiç durmadan çalışarak yemek zorunda kalıyoruz. Çünkü ya patron ya da müdür tost dağıtıldıktan sonra üretim alanını dolaşmaya başlar. On iki buçuk saat boyunca ancak iki defa tuvalete gidebiliyoruz. 3 kez gittiğimizde ise laf ediliyor!
Size bir kadın işçi ve anne olarak çalıştığım işyerinde gördüklerimi anlattım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder