Ankara’daki İMD’liler olarak geçtiğimiz
hafta Bertolt Brecht’in Ankara Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen Cesaret Ana ve Çocukları adlı oyununa
gittik.
Brecht’in “Bütün Oyunları”nı yayınlayan
Mitosboyut Yayınları’nın bastığı kitapta da belirtildiği üzere, epik tiyatronun
usta yazarlarından Brecht’in bu oyunu, 1618-1648 yılları arasındaki 30 Yıl Savaşları’nda
geçer. Cesaret Ana, evlilik dışı 3 ayrı kocadan iki oğlu ve bir dilsiz kızı ile
birlikte askerlere öteberi satarak hayatını kazanan gezginci bir tüccardır.
Cesaret Ana, klasik bir tüccar mantığıyla, savaşın gidişatına göre malı en
ucuza alıp en kârlı şekilde satmaya çalışarak bu savaştan iyi kazanç
sağlayacağını düşünmektedir.
Brecht’in bu oyunu, Avrupa’da o dönem
korkunç bir biçimde devam eden din savaşlarını, bu savaşların üzerinde yükselen
yeni tüccar sınıfını, Cesaret Ana karakteriyle savaşın kendilerine ekonomik
refah getireceğine inanan orta sınıfı ve savaşın korkunç yüzüne tanık olan ve
en ağır bedeli ödeyen yoksul köylüyü tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor.
Brecht kazanma hırsıyla yanıp tutuşan orta
sınıfın (müstakbel burjuvazinin) savaşlardan medet ummaktan vazgeçmediğini
eleştirel bir tarzda ortaya koyuyor. Oyunun sonunda iki oğlunu kaybetmiş olan
Cesaret Ana kızı Kattrin’in ölüsü başında söyledikleri tam da bunu ifade
ediyor. Bakın ne diyor Cesaret Ana:
Bahar geldi! Kalk ey Hristiyan!
Kar eridi! Öldü Ölen!
Ve hayatta kim kaldıysa
Yola koyulmalı hemen.
Geniş oyuncu kadrosu ve muhteşem
orkestrasıyla bir Brecht klasiği. Ankara’daki İMD’liler olarak tiyatro
etkinliklerimiz devam edecek. Ankara Devlet Tiyatroları’nda bu sene bizleri çok
iyi oyunlar bekliyor. Ankara’da olan ya da yolu Ankara’ya düşen herkesi bu
güzel oyunları birlikte izlemeye davet ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder