26 Aralık 2012 Çarşamba

VİCDANA VE SERBEST PİYASAYA DAİR


16 Ton

şimdilerde kimileri
insanın çamurdan yapıldığını söylüyor.
oysa fakir bir insan kas ve kandan
kas ve kandan, deri ve kemikten
eksik bir akıl ve sağlam bir sırttan ibaret.

on altı ton yükledin de eline ne geçti?
bir gün daha yaşlandın, biraz daha borçlandın.
aziz peter, çağırma beni, gelemem,
zira borçlandım ruhumu şirketin satış mağazasına.

günün ışımadığı bir sabah doğdum ben.
küreğimi kapıp madenin yolunu tuttum.
dokuz numaralı ocaktan
on altı ton kömür çıkardığımda
patronun köpeği “ruhum şad olsun” dedi.

on altı ton yükledin de eline ne geçti?
bir gün daha yaşlandın, biraz daha borçlandın.
aziz peter, çağırma beni, gelemem,
zira borçlandım ruhumu şirketin satış mağazasına.

doğduğum sabah yağmur çiseliyordu.
kavga ve belâ göbek adımdı.
en dipte, bir anne kucağında büyüdüm.
itin tekiydim ama bir kuzu kadar da asildim.

on altı ton yükledin de eline ne geçti?
bir gün daha yaşlandın, biraz daha borçlandın.
aziz peter, çağırma beni, gelemem,
zira borçlandım ruhumu şirketin satış mağazasına.

geldiğimi görürsen kenara çekil.
çekilmeyenlerin çoğu geberip gitti.
bendeki yumruk demirden çelikten.
hakkını almazsan başkaları alır bunu bil.

on altı ton yükledin de eline ne geçti?
bir gün daha yaşlandın, biraz daha borçlandın.
aziz peter, çağırma beni, gelemem,
zira borçlandım ruhumu şirketin satış mağazasına

Merle Travis, 1946

 

16 Ton belgesel gösterimi, İMD İşçi Komitesi’nin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla organize etmiş olduğu bir çalışmanın ürünüdür.

Sınıf bilincini ve sınıfımızın sorunlarını çalışma arkadaşlarımıza anlatabilmek için İMD çatısı altında sürekli ve disiplinli bir şekilde bu türde etkinlikler düzenliyoruz.

İşçi komitesi bu zamana kadar yapmış olduğu tüm toplantı ve çalışmalarını, işçi arkadaşlarına işçi sınıfını anlatmanın bir yöntemi olarak görmüştür. Derneğimizin bloğundan takip edilebileceği gibi, işçilerin sorunları bitmek bilmez ve çok çeşitlidir. Bu bağlamda maden işçilerinin yaşantısını ve sınıf içerisindeki yerini anlatan 16 Ton belgeselinin çok öğretici olduğunu düşünüyoruz. Belgeseli hazırlayan, kendi deyimiyle hamaliyesini üstlenen Ümit Kıvanç’a teşekkürü bir borç biliriz. Emeğine sağlık!

Davetimize fabrikalardan ve semtlerden katılan arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz.

Belgesele dair birkaç şey söylemek gerekiyor.

Madenler çağı denilen çağlardan, kapitalistlerin deyimiyle “gelişim çağı” denilen barbarlık çağına, nasıl geldiğimizin kısa bir özetini veriyor belgesel.

Keşifler çağıyla beraber madenlerin bulunarak ilk madencilerin nasıl ortaya çıktıklarını ve kimler olduklarını öğrendik.

Çocuk işçiler hem daracık maden tünelinde ilerliyor hem de çok düşük ücretlerle çalıştırılıyorlardı.

Ünlü “16 Ton” şarkısının neden yazıldığını, kimi nasıl zengin ettiğini, serbest piyasa ekonomisinin ne olduğunu belgesel içerisinde bulabiliyoruz.

Ayrıca madenlerde sendikalaşmayı, deyim yerindeyse, hak arama mücadelesini sırasıyla izledik.

Yaşadığımız topraklarda madencilik, Zonguldak (uzun Mehmet efsanesi) direnişleri, ölümler, grizular çok özel bir sunumla ve 16 Ton şarkısının onlarca yorumuyla birlikte anlatılmış. Burada ancak çok küçük bir kısmını özetleyebiliyoruz. Ümit Kıvanç adeta tüm dünyayı ve onu yaşanacak bir yer haline getiren biz işçi sınıfının tarihini bu belgesele sığdırmış. Hâlâ izlemeyen varsa tekrar düşünsün isteriz, şiddetle tavsiye ederiz.

Belgesel izlendikten sonra her zaman yaptığımız gibi gösterim hakkında sohbet ettik. Belgesele dair fikirlerin paylaşılması çok faydalı oldu. İlk sözü emekli maden işçisi bir arkadaşımız aldı. Konuşmasında sendikaların 4 Aralık manzaralarını anlattı. Kimi yerde yemeli içmeli yapılan kutlamalar, kimi yerde neredeyse hiç hatırlanmıyor bile. Etkinliğimizin (bir arkadaşımız gösterimden önce 4 Aralık konulu kısa bir sunum da gerçekleştirdi) ve belgeselin çok iyi hazırlandığını dile getirdi. Sohbet bölümünün sonunda ise tartışmaların çok yapıcı geçtiğini ifade etti.

Zonguldak büyük madenci direnişinden, sendikal tecrübelerinden ve çalışma şartlarından bazı örnekleri bizimle paylaştı. Geçmişteki hakların çoğunun şimdi kuş olup uçtuğundan bahsetti. Ayrıca maden kazalarının en önemli sebebinin iş yeri güvenliğinin sağlanmaması olduğunu ayrıntılı bir şekilde anlattı.

Bunca hak gaspının, iş kazasının ve iş cinayetlerinin olduğu yerde örgütlü mücadele etmenin önemini tarihsel örneklerle anlatması genç işçi arkadaşlarımız için ön açıcı ve yol gösterici oldu.

Tuzla tersanelerinde çalışan arkadaşlarımızın benzer süreçler geçirdiğini kendi ağızlarından duymak manidardı.

Yeni tanıştığımız işçi arkadaşlarımızın belgeselden etkilendiklerini paylaşmaları bizi ayrıca sevindirdi. Bir metal işçisi arkadaşımızın “tüm hataları bize ödettiriyorlar, fakat kârlarını ve kazançlarını paylaşmıyorlar” tespiti kapitalist çalışma tarzının bir özetiydi. Başka bir işçi arkadaşımızın serbest piyasa denilen kavramı burada anladığını söylemesi bizim etkinliklerimizin ayırt edici özelliğindendir. İMD ufuk açar!

Çıkarılan ortak sonuç, işçi sınıfının tüm iş kollarında örgütlü olarak mücadele etmesi gerektiği ve bunun her işçi tarafından iş yerlerine taşınması gerektiğidir.

Sohbetimizin sonuna doğru işçi komitemizin önümüzdeki haftalarda yeni bir çalışması olacağından bahsedip çağrısını yaptık. Sendikal alanda deneyimli bir yoldaşımızın katılacağı atölye çalışması yapmak istediğimizi katılan konuklarımıza ve yoldaşlarımıza açıkladık. Bu vesileyle de tüm sınıf dostlarımızı bu atölyeye katılmaya çağırıyoruz.

İMD İşçi Komitesi olarak son tahlilde işçi sınıfının sorunlarına madenci gözünden bakmak biz sınıf bilinçli işçilerin bilincini tazeledi.

Sorunların teker teker iş kollarında olmadığı gün gibi ortadadır. (Bugünlerde inşaat sektöründe yaşanan iş cinayetlerinin artıyor olması gibi acı örnekler bu sözü doğrulamaktadır).

HEY Tekstil, BEDAŞ (kazanıldı), DARKMEN Tekstil vd. umudumuzu yeşerten işçi direnişleri bize moral oluyor. Devletin, yani burjuvazinin tüm engellemelerine rağmen işçi sınıfı kendi tarihini kendi yazıyor.

Biz sınıf bilinçli işçiler, biz İMD üyeleri olarak şunun farkındayız: burjuvaziyle proletarya arasında uzlaşmaz bir savaş vardır. İşte bu sebepten dolayı biz safımızı seçtik, hedefimizi koyduk: proletarya saflarında, işçi devrimi!

İMD İŞÇİ KOMİTESİ

 

1 yorum:

  1. İtin Tekiydi Yoldaşlarım PDF indir – Epub Oku – Ücretsiz Mobil Download
    ARTSHOP YAYINCILIK tarafından yayınlanan İtin Tekiydi Yoldaşlarım kitabını okumak ister misiniz? Sizlere İtin Tekiydi Yoldaşlarım pdf indirme linki ve detaylarını vermeye çalıştık. Fatoş Tekbaş imzası taşıyan esere ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. Anı (hatırat) kategorisinde kendisine yer bulan İtin Tekiydi Yoldaşlarım kitabı okumak için harika! Sizlere öncelikle pdf bağlantısını ve ardından da eser özelliklerini vermeye çalıştık.
    https://www.pdfindiroku.xyz/itin-tekiydi-yoldaslarim-pdf-indir-epub-oku-ucretsiz-mobil-download/

    YanıtlaSil