12 Aralık 2011 Pazartesi

Dün Derneğimizde "Diyet" Filmini İzledik!

Dün derneğimizde Diyet (1974) filmini izledik.
Güzel bir filmdi gerçekten, izlemek için geç bile kalmışım.
1974’te çekilen bir film olması açısından dönemi çok iyi anlatmış. (Burada, filmin yönetmeni olan ve yakın zaman önce kaybettiğimiz Ömer Lütfi Akad'ı da saygıyla analım.) Göçle birlikte işçilerin hayatındaki dönüşüm, mücadelenin yüksek olduğu dönemle alakalı olarak sendikanın iş yerinde daha da rahat konuşulması vs... Çalışanların yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları ise bir değişim göstermiyor, yani koşullar aynı çözüm aynı! İş kazaları bugün de en yakıcı sorun, bunların çözümünü örgütlenmede gören patronun her yolu deneyerek önüne geçmek istemesi. Filmde işçilerin özel durumunu kullanıp onları bölerek sendikanın önüne geçmek isteyen patron, bugün de milliyetçi dalgayı yayarak bu bölünmeyi gerçekleştirmek istiyor. Patronlar değişebiliyor, ama taktikleri değişmiyor.

Filmde fabrikaya sendika girmediği için, iş "kaza"sına yakalanan işçinin tazminat alamaması, fazla mesai ücretleri konusunda gene aynı nedenden dolayı yasada belirtilen rakamı dahi alamamaları işyerinde örgütlenmenin aciliyetini gösteriyor. Bugün de 8 saatlik işgünü, fazla mesailerle birlikte en fazla 11 saat çalışmamız gerekirken, 12 saate varan çalışma günleri aynı şekilde örgütlenmenin aciliyetini gösteriyor.
İşçiler olarak örgütlenmekten, hem işyerinde hem de işyerinin dışında sıkı bir şekilde, sınıf bilinciyle örgütlenmekten başka çaremiz yok. O halde, örgütlenelim, güçlenelim!
Yaşasın sınıf mücadelesi, yaşasın İMD!
Bir İMD'li işçiden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder